Af Örgütü: İsrail apartheid cürmü işliyor
Milletlerarası Af Örgütü, yayınladığı kapsamlı raporda İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarının apartheid boyutuna ulaştığını bildirirken, İsrail rapordaki suçlamalara sert reaksiyon gösterdi.
Milletlerarası Af Örgütü, İsrail’in Filistinlilere yönelik siyasetlerini “apartheid” olarak niteledi.
Örgütün yayınladığı 211 sayfalık raporda, İsrail’in Yahudi vatandaşlarının çıkarı için Filistinlilere baskı uygulama ve boyun eğdirmeye yönelik bir sistem dayattığı açıklandı.
Sistematik ayrımcılık manasına gelen apartheid’ın memleketler arası hukukta “insanlığa karşı bir suç” olduğu hatırlatılan raporda, bu kabahati işleyen İsrail’in hesap vermesi gerektiği tabir edildi.
SİLAH AMBARGOSU DAVETİ
Raporda, İsrail’in Filistin halkına yönelik ayrımcı uygulamalarının detaylarına da yer verildi. Kapsamlı raporda değinilen hatalar içinde Filistinlilerin topraklarına ve mülklerine el koyma, zorla yerinden etme, hukuka karşıt öldürme hadiseleri, deveran kısıtlamaları ve Filistinlileri vatandaşlık hakkından mahrum bırakma uygulamaları yer aldı.
Örgüt, İsrail’e kapsamlı bir silah ambargosu uygulanması davetinde da bulundu.
Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, İsrail’in işlediği kabahatlere karşı milletlerarası aksiyon davetinde bulundu.
İSRAİL’DEN ANTİ-SEMİTİZM REAKSİYONU
İsrail ise rapora sert reaksiyon gösterdi. Dışişleri Bakanlığı, rapordaki savların tümüyle reddedildiğini belirterek bu suçlamaları “bilinen İsrail aksisi nefret örgütlerinin ürettiği yalanlar” diye niteledi.
Bakanlığın açıklamasında, raporun İsrail devletinin var olma hakkını tanımadığı ve anti-Semitist bir lisan kullandığı açıklandı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid de, “Af Örgütü, hükümetin kendi vatandaşlarını katlettiği Suriye’yi, İran’ı ya da Afrika mesken Latin Amerika’daki yozlaşmış rejimleri apartheid devleti olarak tanımıyor. İsrail bir Yahudi devleti olmasaydı Af Örgütü’nde kimse bu biçimde bir argümana başvurmaya yürek edemezdi” diye konuştu.
10 milyona yakın İsrail nüfusunun yüzde 20’den çoksı Filistinli, ayrıyeten 3 milyona yakın Filistinli de işgal altındaki topraklarda yaşıyor.
İsrail’in işgal altında tuttuğu topraklarda Filistinlilerin konutlarını yıkma ve yasadışı Yahudi yerleşimlerine müsaade verme siyaseti memleketler arası toplumun da yansısını çekiyor.
Alıntıdır
Milletlerarası Af Örgütü, yayınladığı kapsamlı raporda İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarının apartheid boyutuna ulaştığını bildirirken, İsrail rapordaki suçlamalara sert reaksiyon gösterdi.
Milletlerarası Af Örgütü, İsrail’in Filistinlilere yönelik siyasetlerini “apartheid” olarak niteledi.
Örgütün yayınladığı 211 sayfalık raporda, İsrail’in Yahudi vatandaşlarının çıkarı için Filistinlilere baskı uygulama ve boyun eğdirmeye yönelik bir sistem dayattığı açıklandı.
Sistematik ayrımcılık manasına gelen apartheid’ın memleketler arası hukukta “insanlığa karşı bir suç” olduğu hatırlatılan raporda, bu kabahati işleyen İsrail’in hesap vermesi gerektiği tabir edildi.
SİLAH AMBARGOSU DAVETİ
Raporda, İsrail’in Filistin halkına yönelik ayrımcı uygulamalarının detaylarına da yer verildi. Kapsamlı raporda değinilen hatalar içinde Filistinlilerin topraklarına ve mülklerine el koyma, zorla yerinden etme, hukuka karşıt öldürme hadiseleri, deveran kısıtlamaları ve Filistinlileri vatandaşlık hakkından mahrum bırakma uygulamaları yer aldı.
Örgüt, İsrail’e kapsamlı bir silah ambargosu uygulanması davetinde da bulundu.
Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, İsrail’in işlediği kabahatlere karşı milletlerarası aksiyon davetinde bulundu.
İSRAİL’DEN ANTİ-SEMİTİZM REAKSİYONU
İsrail ise rapora sert reaksiyon gösterdi. Dışişleri Bakanlığı, rapordaki savların tümüyle reddedildiğini belirterek bu suçlamaları “bilinen İsrail aksisi nefret örgütlerinin ürettiği yalanlar” diye niteledi.
Bakanlığın açıklamasında, raporun İsrail devletinin var olma hakkını tanımadığı ve anti-Semitist bir lisan kullandığı açıklandı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid de, “Af Örgütü, hükümetin kendi vatandaşlarını katlettiği Suriye’yi, İran’ı ya da Afrika mesken Latin Amerika’daki yozlaşmış rejimleri apartheid devleti olarak tanımıyor. İsrail bir Yahudi devleti olmasaydı Af Örgütü’nde kimse bu biçimde bir argümana başvurmaya yürek edemezdi” diye konuştu.
10 milyona yakın İsrail nüfusunun yüzde 20’den çoksı Filistinli, ayrıyeten 3 milyona yakın Filistinli de işgal altındaki topraklarda yaşıyor.
İsrail’in işgal altında tuttuğu topraklarda Filistinlilerin konutlarını yıkma ve yasadışı Yahudi yerleşimlerine müsaade verme siyaseti memleketler arası toplumun da yansısını çekiyor.
Alıntıdır