AP’den Türkiye’ye kınama: Muhalefete yönelik baskı tasa verici…
Avrupa Parlamentosu (AP) bünyesindeki Hristiyan Demokrat, Toplumsal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol kümeler tarafınca ortaklaşa kaleme alınan kararda, muhalefet partilerine yönelik “giderek artan” baskı “kaygı verici” olarak tanımlanıp, kınandı.
Muhalefet partilerine yönelik baskının “siyasi partilerin haklarını kullanma ve demokratik rollerini gerçekleştirme kapasitelerini kısıtladığına” vurgu yapıldı.
Siyasi muhalefetin işleyiş özgürlüğündeki bu gerilemenin “insan haklarının Türkiye’deki dramatik durumunu ve demokrasi ve hukuk devletinin devam eden çöküşünü açığa vurduğu” görüşü not edildi.
HDP’NİN KAPATILMASINA AİT TEŞEBBÜS KINANDI
DW Türkçe’de yer alan habere bakılırsa, yaklaşık 4 bin üyesinin mahpusta olduğu belirtilen HDP’nin durumuna bilhassa dikkat çekilen kararda, bu partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki teşebbüs kınandı. AYM’nin bugüne kadar altı “Kürt partisi” kapattığı açıklandı.
Fakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) parti kapatmaların örgütlenme özgürlüğünün ihlali olduğuna dair geçmişte aldığı kararlar hatırlatıldı.
HDP’nin kapatılmasının “orta vadede önemli bir siyasi yanılgı olacağı, çoğulculuğa ve demokratik prensiplere tersinmez darbe indireceği ve Türkiye’de milyonlarca seçmenin temsil edilememesi kararı yaratacağı” kaydedildi.
Kararda HDP’nin mahpustaki eski iki eş lideri, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın durumlarına da değinildi. AİHM’nin 20 Aralık 2020 tarihindeki sonucu gereği Demirtaş’ın “derhal özgür bırakılması” talep edildi.
Türk makamlarına “HDP tersi kampanyaları beslemekten kaçının” davetine da yer verilen kararda, terörle çaba mevzuatının “keyfi kullanmasının” korku verici olduğu görüşü lisana getirildi.
“KILIÇDAROĞLU’NA YÖNELİK ARTAN BASKI DERİN TASA YARATIYOR”
Kararda, muhalefet partilerine mensup kimi milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekeler de gündeme getirildi. Bu bağlamda CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması talebi kınandı.
Kılıçdaroğlu’na yönelik “giderek artan baskının” AP açısından “derin korku unsuru” oluşturduğu vurgulandı. Muhalefet partilerine karşı bu “düşmanca atmosferin” GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener üzere başkanları de olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.
Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında AYM tarafınca açıklanan hak ihlali kararının memnuniyet verici olarak tanımlandığı kararda, Gergerlioğlu’na milletvekilliğinin derhal iade edilmesi istendi. AP sonucunda, mahpusta olan öbür HDP milletvekillerinin hür bırakılması da talep edildi.
İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR BELEDİYELERİNE PÜRÜZ
Kararda, Türkiye’de son mahallî seçimlerde demokratik olarak seçilmiş fazlaca sayıda belediye liderinin misyondan alınması ve yerlerine vali yahut kayyum atanması da kınandı.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de muhalefet tarafınca yönetilen belediyelerin çalışmalarının engellenmesi için hükümetin “siyasi, yasal ve idari tedbirlere başvurduğunun gözlemlendiği” tabir edildi.
Hükümetin, “devletin mali kaynakları ve idari otoritesini muhalefeti susturmak yahut zayıflatmak maksadıyla keyfi formda kullanımının” üzücü olduğu söz edildi.
İNSAN HAKLARI ŞARTI
Kararda, AB tarafınca Türkiye’ye sunulacak her türlü müspet programın insan hakları, yurttaşlık hakları ve hukuk devleti alanlarında düzgünleşme koşuluna bağlanması talep edildi.
Bu alanlara Türkiye’nin 1 Temmuz’dan itibaren çekildiği İstanbul Mukavelesi tarafınca garanti altına alınmış bayan hakları, dini özgürlükler, azınlık hakları ve LGBTİ haklarının da dahil olduğu not edildi.
Avrupa Parlamentosu, hukuk devleti, azınlık hakları ve temel haklar konusunda düzgünleşme için Türkiye’ye, üyesi olduğu Avrupa Kurulu ile “dört dörtlük işbirliği” davetinde bulundu.
GENEL ŞURA OTURUMU
Mevzuya ait AP genel şurasında düzenlenen oturumda kelam alan AB Dış Alakalar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa siyasal sisteminin çekirdeğini oluşturduğunu söylemiş olduği temel demokratik pahalar, hukukun üstünlüğü ve siyasal örgütlenme özgürlüğüne tam manasıyla hürmet duyması için Ankara’ya davette bulundu.
Türkiye-AB alakalarının geleceğinde “bu hürmetin değerli olacağını” belirten Borrell, HDP hakkında alınacak muhtemel kapatma sonucunın, “Türkiye’de temel hakların gerilediğine dair tasaları kuvvetlendireceğini ve Türk makamlarının Avrupa perspektifi temelinde lisana getirdikleri ıslahat yükümlülükleriyle çelişeceğini” söylemiş oldu.
Oturumda Toplumsal Demokrat Küme ismine konuşan ve beraberinde AP Türkiye raportörlüğü vazifesini yürüten İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor ise AB Kurulu’nun mevcut şartlarda Ankara’ya müspet gündem teklifinde bulunma sonucunı eleştirdi.
Türk hükümetinin gayesinin tüm muhalefeti “susturmak” olduğunu savunan Sanchez Amor, “Türkiye’de yaşananların açıkça söylenmesi olumlu gündemin modülü olmalıdır” biçiminde konuştu.
Alıntıdır
Avrupa Parlamentosu (AP) bünyesindeki Hristiyan Demokrat, Toplumsal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol kümeler tarafınca ortaklaşa kaleme alınan kararda, muhalefet partilerine yönelik “giderek artan” baskı “kaygı verici” olarak tanımlanıp, kınandı.
Muhalefet partilerine yönelik baskının “siyasi partilerin haklarını kullanma ve demokratik rollerini gerçekleştirme kapasitelerini kısıtladığına” vurgu yapıldı.
Siyasi muhalefetin işleyiş özgürlüğündeki bu gerilemenin “insan haklarının Türkiye’deki dramatik durumunu ve demokrasi ve hukuk devletinin devam eden çöküşünü açığa vurduğu” görüşü not edildi.
HDP’NİN KAPATILMASINA AİT TEŞEBBÜS KINANDI
DW Türkçe’de yer alan habere bakılırsa, yaklaşık 4 bin üyesinin mahpusta olduğu belirtilen HDP’nin durumuna bilhassa dikkat çekilen kararda, bu partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki teşebbüs kınandı. AYM’nin bugüne kadar altı “Kürt partisi” kapattığı açıklandı.
Fakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) parti kapatmaların örgütlenme özgürlüğünün ihlali olduğuna dair geçmişte aldığı kararlar hatırlatıldı.
HDP’nin kapatılmasının “orta vadede önemli bir siyasi yanılgı olacağı, çoğulculuğa ve demokratik prensiplere tersinmez darbe indireceği ve Türkiye’de milyonlarca seçmenin temsil edilememesi kararı yaratacağı” kaydedildi.
Kararda HDP’nin mahpustaki eski iki eş lideri, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın durumlarına da değinildi. AİHM’nin 20 Aralık 2020 tarihindeki sonucu gereği Demirtaş’ın “derhal özgür bırakılması” talep edildi.
Türk makamlarına “HDP tersi kampanyaları beslemekten kaçının” davetine da yer verilen kararda, terörle çaba mevzuatının “keyfi kullanmasının” korku verici olduğu görüşü lisana getirildi.
“KILIÇDAROĞLU’NA YÖNELİK ARTAN BASKI DERİN TASA YARATIYOR”
Kararda, muhalefet partilerine mensup kimi milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekeler de gündeme getirildi. Bu bağlamda CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması talebi kınandı.
Kılıçdaroğlu’na yönelik “giderek artan baskının” AP açısından “derin korku unsuru” oluşturduğu vurgulandı. Muhalefet partilerine karşı bu “düşmanca atmosferin” GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener üzere başkanları de olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.
Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında AYM tarafınca açıklanan hak ihlali kararının memnuniyet verici olarak tanımlandığı kararda, Gergerlioğlu’na milletvekilliğinin derhal iade edilmesi istendi. AP sonucunda, mahpusta olan öbür HDP milletvekillerinin hür bırakılması da talep edildi.
İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR BELEDİYELERİNE PÜRÜZ
Kararda, Türkiye’de son mahallî seçimlerde demokratik olarak seçilmiş fazlaca sayıda belediye liderinin misyondan alınması ve yerlerine vali yahut kayyum atanması da kınandı.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de muhalefet tarafınca yönetilen belediyelerin çalışmalarının engellenmesi için hükümetin “siyasi, yasal ve idari tedbirlere başvurduğunun gözlemlendiği” tabir edildi.
Hükümetin, “devletin mali kaynakları ve idari otoritesini muhalefeti susturmak yahut zayıflatmak maksadıyla keyfi formda kullanımının” üzücü olduğu söz edildi.
İNSAN HAKLARI ŞARTI
Kararda, AB tarafınca Türkiye’ye sunulacak her türlü müspet programın insan hakları, yurttaşlık hakları ve hukuk devleti alanlarında düzgünleşme koşuluna bağlanması talep edildi.
Bu alanlara Türkiye’nin 1 Temmuz’dan itibaren çekildiği İstanbul Mukavelesi tarafınca garanti altına alınmış bayan hakları, dini özgürlükler, azınlık hakları ve LGBTİ haklarının da dahil olduğu not edildi.
Avrupa Parlamentosu, hukuk devleti, azınlık hakları ve temel haklar konusunda düzgünleşme için Türkiye’ye, üyesi olduğu Avrupa Kurulu ile “dört dörtlük işbirliği” davetinde bulundu.
GENEL ŞURA OTURUMU
Mevzuya ait AP genel şurasında düzenlenen oturumda kelam alan AB Dış Alakalar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa siyasal sisteminin çekirdeğini oluşturduğunu söylemiş olduği temel demokratik pahalar, hukukun üstünlüğü ve siyasal örgütlenme özgürlüğüne tam manasıyla hürmet duyması için Ankara’ya davette bulundu.
Türkiye-AB alakalarının geleceğinde “bu hürmetin değerli olacağını” belirten Borrell, HDP hakkında alınacak muhtemel kapatma sonucunın, “Türkiye’de temel hakların gerilediğine dair tasaları kuvvetlendireceğini ve Türk makamlarının Avrupa perspektifi temelinde lisana getirdikleri ıslahat yükümlülükleriyle çelişeceğini” söylemiş oldu.
Oturumda Toplumsal Demokrat Küme ismine konuşan ve beraberinde AP Türkiye raportörlüğü vazifesini yürüten İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor ise AB Kurulu’nun mevcut şartlarda Ankara’ya müspet gündem teklifinde bulunma sonucunı eleştirdi.
Türk hükümetinin gayesinin tüm muhalefeti “susturmak” olduğunu savunan Sanchez Amor, “Türkiye’de yaşananların açıkça söylenmesi olumlu gündemin modülü olmalıdır” biçiminde konuştu.
Alıntıdır