Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın Bilim Şurası Toplantısı daha sonrası yaptığı açıklamaya reaksiyon gösteren Türk Tabipler Birliği (TTB) Asistan ve Genç Uzman Doktorlar Kolu, “Bir gecede çıkarılan KHK’ler ile ülke yönetiliyorken ekonomik ve özlük haklar için ‘yapacağız’ kelamları oyalamadan öbür bir şey değildir” açıklaması yaptı.
TTB Asistan ve Genç Uzman Tabipler Kolu yaptığı yazılı açıklamada, meslektaşları Rümeysa Şen ile ilgili kelamları niçiniyle Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’ya reaksiyon gösterdi.
Yapılan açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“Sayın Bakan, sıhhat çalışanları bu kadar üzgün ve öfkeliyken günler daha sonra, sıhhat sistemi çöküyorken yıllar daha sonra açıklama yapmıştır. Öncelikle meslektaşımız Rümeysa Şen’in 36 saat çalışmadığını söyleyerek cümlelerine başlamasını talihsizlik olarak görüyoruz.
Rümeysa’nın tüm hafta tuttuğu nöbetleri ve o gün nöbetteki yoğunluğunu açıklayarak bu konuşmasına başlaması tüm asistan tabiplerin mevcut durumunu yansıtması ismine da yerinde bir açıklama olacaktı.”
“HAYATLARIMIZI HASSASİYETLERE BAĞLAMASI ŞANSSIZ BİR AÇIKLAMA”
Bakan Koca’nın mevcut durumu normalleştirmekle suçlandığı açıklamada şu sözler kullanıldı;
“Açıklamanın satır ortalarında hâlâ daha kıdem, yoğunluk, realiteler üzere kelamlar ile bu çalışma formunu eleştirir üzere yapıp, bir yandan da olağanlaştırmaya çalışması niçiniyle kınıyoruz. ‘Haftada ve ayda en çok kaç nöbet tutulacağı konusunda karar verici pozisyonda olan başhekimler, hocalarımız, kıdemli uzmanlar tıpkı hassasiyeti gösterecekler’ diyerek hayatlarımızı hassasiyetlere bağlamasını bahtsız bir açıklama olarak görüyoruz.
Üstelik son günlerde asistan hekimler ‘Nöbet sonraki kullandırtırız fakat geliriniz düşer’ tehditleri ile yıldırılmaya çalışılırken. Asistan doktorların, aylık 360 saate varan çalışma mühletleri olduğunu ve bunların tamamının fiyatını almadığını, yani fiyat karşılıksız çalıştıklarını Sayın Bakan’ın bildiğinden olağan olarak kuşkumuz yok. Şahıslara bırakılmadan emeğimizin karşılığını alacağımız, insancıl çalışma mühletleri için adımlar atmanın bakanlığın sorumluluğunda olduğunu bir defa daha hatırlatıyoruz.”
“ALGI YÖNETİMİ”
TTB’nin deklare ettiğı istifa, göç ve şiddet dataları daha sonrası problemlerin toplumdan gizlenemeyecek hale geldiği belirtilen açıklamada, şöyleki denildi:
“Hekim sayısının azlığından bahsetmiş olduğu realitede, kışkırtılmış sıhhat talebinden, basamaklandırılmamış sıhhat sisteminden, çöken sıhhatte dönüşüm projesinden, hukuksuzca atanmayan, aylarca güvenlik soruşturması bekleyen meslektaşlarımızdan bahsetmemesini, atama bekleyen binlerce yardımcı sıhhat çalışanının çabucak artık niye atamasının yapılmadığını açıklamamasını algı idaresi olarak yorumluyoruz.
‘Birliğimizin Emek Bizim Kelam Bizim’ diyerek başlatmış olduğu gayret programının önüne gelecek vakit kipiyle konulan vaatler ile geçilemez. Bir gecede çıkarılan KHK’ler ile ülke yönetiliyorken ekonomik ve özlük haklar için ‘yapacağız’ kelamları oyalamadan öteki bir şey değildir.”
TTB Asistan ve Genç Uzman Tabipler Kolu yaptığı yazılı açıklamada, meslektaşları Rümeysa Şen ile ilgili kelamları niçiniyle Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’ya reaksiyon gösterdi.
Yapılan açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“Sayın Bakan, sıhhat çalışanları bu kadar üzgün ve öfkeliyken günler daha sonra, sıhhat sistemi çöküyorken yıllar daha sonra açıklama yapmıştır. Öncelikle meslektaşımız Rümeysa Şen’in 36 saat çalışmadığını söyleyerek cümlelerine başlamasını talihsizlik olarak görüyoruz.
Rümeysa’nın tüm hafta tuttuğu nöbetleri ve o gün nöbetteki yoğunluğunu açıklayarak bu konuşmasına başlaması tüm asistan tabiplerin mevcut durumunu yansıtması ismine da yerinde bir açıklama olacaktı.”
“HAYATLARIMIZI HASSASİYETLERE BAĞLAMASI ŞANSSIZ BİR AÇIKLAMA”
Bakan Koca’nın mevcut durumu normalleştirmekle suçlandığı açıklamada şu sözler kullanıldı;
“Açıklamanın satır ortalarında hâlâ daha kıdem, yoğunluk, realiteler üzere kelamlar ile bu çalışma formunu eleştirir üzere yapıp, bir yandan da olağanlaştırmaya çalışması niçiniyle kınıyoruz. ‘Haftada ve ayda en çok kaç nöbet tutulacağı konusunda karar verici pozisyonda olan başhekimler, hocalarımız, kıdemli uzmanlar tıpkı hassasiyeti gösterecekler’ diyerek hayatlarımızı hassasiyetlere bağlamasını bahtsız bir açıklama olarak görüyoruz.
Üstelik son günlerde asistan hekimler ‘Nöbet sonraki kullandırtırız fakat geliriniz düşer’ tehditleri ile yıldırılmaya çalışılırken. Asistan doktorların, aylık 360 saate varan çalışma mühletleri olduğunu ve bunların tamamının fiyatını almadığını, yani fiyat karşılıksız çalıştıklarını Sayın Bakan’ın bildiğinden olağan olarak kuşkumuz yok. Şahıslara bırakılmadan emeğimizin karşılığını alacağımız, insancıl çalışma mühletleri için adımlar atmanın bakanlığın sorumluluğunda olduğunu bir defa daha hatırlatıyoruz.”
“ALGI YÖNETİMİ”
TTB’nin deklare ettiğı istifa, göç ve şiddet dataları daha sonrası problemlerin toplumdan gizlenemeyecek hale geldiği belirtilen açıklamada, şöyleki denildi:
“Hekim sayısının azlığından bahsetmiş olduğu realitede, kışkırtılmış sıhhat talebinden, basamaklandırılmamış sıhhat sisteminden, çöken sıhhatte dönüşüm projesinden, hukuksuzca atanmayan, aylarca güvenlik soruşturması bekleyen meslektaşlarımızdan bahsetmemesini, atama bekleyen binlerce yardımcı sıhhat çalışanının çabucak artık niye atamasının yapılmadığını açıklamamasını algı idaresi olarak yorumluyoruz.
‘Birliğimizin Emek Bizim Kelam Bizim’ diyerek başlatmış olduğu gayret programının önüne gelecek vakit kipiyle konulan vaatler ile geçilemez. Bir gecede çıkarılan KHK’ler ile ülke yönetiliyorken ekonomik ve özlük haklar için ‘yapacağız’ kelamları oyalamadan öteki bir şey değildir.”