Avusturya’nın SBK sonucunın öne sürülen sebebi: Kaçma riski var
ABD’nin kara para soruşturması ve devleti dolandırma hatalarından aradığı, Avusturya’ya gönderilen yazıyla tutuklattığı Sezgin Baran Korkmaz davasında kritik gelişmeler yaşandı.
Bugün SÖZCÜ’ye bir açıklama yapan Linz Eyalet Yüksek Mahkemesi (Oberlandesgericht Linz), Wels Mahkemesi’nin verdiği tutuklama sonucunın onaylandığını ve “iadesine ait karar verilene kadar tutuklu kalması tarafında karar verildiğini” duyurdu.
“SERBEST BIRAKSAK KAÇAR”
Yüksek Mahkeme, Sezgin Baran Korkmaz’ın tutukluluğunun kaldırılmasını isteyen avukatlarının dilekçesini reddederken, bir adım daha ileri gitti ve Wels Mahkemesi’nin verdiği tutuklama sonucunı 22 Eylül’e uzattı.
22 Temmuz tarihindeki sonucun öne sürülen nedeninde, “Tutukluğun kaldırılması talebi, ARHG (İade ve Uluslar ortası Yardımlaşma Kanunu) Md. 29 ve StPO (Ceza Yargılaması Kanunu) Unsur 173/1-2 mucibince, kaçma riski bulunması niçiniyle reddedilmiştir” denildi.
Bu gelişme daha sonrasında 5 Ağustos’ta yapılması planlanan duruşma gerçekleşmeyecek. Mahkeme sözcüsü yetkili hakim yaptığı açıklamada, “Artık tutukluluğa ait bir duruşma olmayacak. İadeye ait karar verilmesi için tutukluluk müddeti 22 Eylül’e uzatıldı. Bu tarihe kadar bir biçimde karar verilecek. İade sonucunın yetişmesi için bu yola gidildi” açıklamasını yaptı.
ABD VE TÜRKİYE’NİN DURUMU
Bu karar, Sezgin Baran Korkmaz’ın iadesine ait bir kadro ön işaretler de taşıyor. ABD’nin “iade emelli yakalama isteğiyle” yakalanıp tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz’ın, hür bırakılmaması, “ABD’ye gönderilebilir” kuşkularını kuvvetlendiriyor. Zira, Sezgin Baran Korkmaz’ın yakalanması ya da tutuklanması ile ilgili Türkiye’nin bir ön talebi yok. Türkiye, tutuklamadan daha sonra iade talep etti.
Tıpkı biçimde Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatları da, tutuklamaya itiraz edip özgür bırakılmasını istedi, ayrıyeten müvekkillerinin Türkiye’ye gitmeyi talep ettiğini belirtti. Şimdilik bu iki talep de kabul görmedi.
KABAHAT VE CEZANIN İSTİKRARI
Üçüncü bir niye de, ABD’deki ceza oranının ve suça ait para ölçüsünün devasa yükseklikte olması.
Yargıçlar sonucu verirken, bir hatalının cürmün yüküne bakılırsa hangi ülkede “dengeli bir biçimde cezasını çekebileceğine” de bakabiliyor. Türkiye’ye gönderilmesi halinde, bir iki yıl ortasında hür kalabilecek olması, kabahatin yükü ile verilen ceza içindeki dengeyi bozucu bir durum olarak görülebilir.
Alıntıdır
ABD’nin kara para soruşturması ve devleti dolandırma hatalarından aradığı, Avusturya’ya gönderilen yazıyla tutuklattığı Sezgin Baran Korkmaz davasında kritik gelişmeler yaşandı.
Bugün SÖZCÜ’ye bir açıklama yapan Linz Eyalet Yüksek Mahkemesi (Oberlandesgericht Linz), Wels Mahkemesi’nin verdiği tutuklama sonucunın onaylandığını ve “iadesine ait karar verilene kadar tutuklu kalması tarafında karar verildiğini” duyurdu.
“SERBEST BIRAKSAK KAÇAR”
Yüksek Mahkeme, Sezgin Baran Korkmaz’ın tutukluluğunun kaldırılmasını isteyen avukatlarının dilekçesini reddederken, bir adım daha ileri gitti ve Wels Mahkemesi’nin verdiği tutuklama sonucunı 22 Eylül’e uzattı.
22 Temmuz tarihindeki sonucun öne sürülen nedeninde, “Tutukluğun kaldırılması talebi, ARHG (İade ve Uluslar ortası Yardımlaşma Kanunu) Md. 29 ve StPO (Ceza Yargılaması Kanunu) Unsur 173/1-2 mucibince, kaçma riski bulunması niçiniyle reddedilmiştir” denildi.
Bu gelişme daha sonrasında 5 Ağustos’ta yapılması planlanan duruşma gerçekleşmeyecek. Mahkeme sözcüsü yetkili hakim yaptığı açıklamada, “Artık tutukluluğa ait bir duruşma olmayacak. İadeye ait karar verilmesi için tutukluluk müddeti 22 Eylül’e uzatıldı. Bu tarihe kadar bir biçimde karar verilecek. İade sonucunın yetişmesi için bu yola gidildi” açıklamasını yaptı.
ABD VE TÜRKİYE’NİN DURUMU
Bu karar, Sezgin Baran Korkmaz’ın iadesine ait bir kadro ön işaretler de taşıyor. ABD’nin “iade emelli yakalama isteğiyle” yakalanıp tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz’ın, hür bırakılmaması, “ABD’ye gönderilebilir” kuşkularını kuvvetlendiriyor. Zira, Sezgin Baran Korkmaz’ın yakalanması ya da tutuklanması ile ilgili Türkiye’nin bir ön talebi yok. Türkiye, tutuklamadan daha sonra iade talep etti.
Tıpkı biçimde Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatları da, tutuklamaya itiraz edip özgür bırakılmasını istedi, ayrıyeten müvekkillerinin Türkiye’ye gitmeyi talep ettiğini belirtti. Şimdilik bu iki talep de kabul görmedi.
KABAHAT VE CEZANIN İSTİKRARI
Üçüncü bir niye de, ABD’deki ceza oranının ve suça ait para ölçüsünün devasa yükseklikte olması.
Yargıçlar sonucu verirken, bir hatalının cürmün yüküne bakılırsa hangi ülkede “dengeli bir biçimde cezasını çekebileceğine” de bakabiliyor. Türkiye’ye gönderilmesi halinde, bir iki yıl ortasında hür kalabilecek olması, kabahatin yükü ile verilen ceza içindeki dengeyi bozucu bir durum olarak görülebilir.
Alıntıdır