Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, etkin hadiselerin yüzde 87’sinin aşısı tamamlanmamış, hastanede yatan hastaların yüzde 95’inin de aşısı tamamlanmamış şahıslar olduğunu belirtti.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri, Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. İlhan, büyükşehirler ile Doğu ve Güneydoğu vilayetlerinde hastanelerde yatıp aşısız olanların sayısının daha fazla olduğunu söylemiş oldu.
İlhan, “Büyükşehirlerde nüfus fazla olduğu için şüphesiz hastaneye başvuranlar ortasında aşısızların epeyce olduğunu söylemek mümkün. Bir yandan da bilhassa aşı oranlarının düşük olduğu Doğu ve Güneydoğu vilayetlerinde olayların daha yüksek olmasını aşısızlara bağlamak mümkün” dedi.
‘HEDEFİN 3’TE 2’Sİ BİRİNCİ DOZ AŞISINI OLDU’
Prof. Dr. İlhan, datalara nazaran mevcut coronavirüs hastaları ortasında faal olaylardan yüzde 87’sinin aşısız, hastanede tedavi nazarannlerin de yüzde 95’inin aşısız olduğunu hatırlatıp, şu biçimde konuştu:
* Dünyada da benzeri sayılar var. Aşı olanların ağır hastalıktan korunduğunu ve etrafa daha az bulaştırdıklarına şahit oluyoruz. Türkiye’deki 1’inci doz aşı için baktığımızda gayenin 3’te 2’si kadar vatandaşımız 1’inci doz aşısını olmuş. 2’nci dozda bu amaç çabucak hemen 5’te 2’de.
* Bir küme vatandaşımız 1’inci doz aşısını olmaktan tereddüt ediyor daha az sıklıkta. Bir küme vatandaşımız da 2’nci doz aşısını olmaktan tereddüt ediyor. Keza 3’üncü doz aşısını olmayan vatandaşlarımız var.
* Yapılması gereken en yanlışsız şey, evet, ortaya tahminen bayram girdi; yaz periyodu, tatil girdi lakin güz periyoduna okulların açılmasına pek vakit dilimi kalmadı. Şayet vatandaşlarımız aşılarını olmamışlarsa bir an evvel aşılarını olmalı. Tam aşılı olanlarda corona virüsü hastalığı hem daha yavaşça görülüyor birebir vakitte görüldüğü takdirde bulaştırıcılık azalıyor.”
‘3 DOZ AŞIMIZI OLDUK’
Kendisinden örnek veren Prof. Dr. İlhan, “Ben 3 doz aşımı oldum, 80 yaşındaki annem de 3’üncü dozunu oldu, 17 yaş kümesi açılınca 17 yaşındaki oğlum da 1’inci doz aşısını oldu ve hiç birimiz hastalanmadık. Bir an evvel aşı olarak güz devrini daha âlâ biçimde geçirmek için hepimizin çabaya katkı sağlaması gerekiyor. Bilhassa 17 yaşındaki gençlerimiz üniversiteye hazırlanacaklar, dışarı çıkıyorlar, bir ortaya geliyorlar, kaynaşıyorlar, 17-18 yaşındaki gençlerin de aşı olması onların hem bulaştan korunmasına hem hastalığı meskenlerine getirmelerine hem arkadaşlarına bulaştırmalarına daha ve genç nesillere bulaştırmalarına mahzur olacaktır. Bu niçinle genç yaş kümesindeki arkadaşlarımızın aşı olması, sürecin bir an evvel denetim edilmesi için değerli bir seçenek olduğu kanısındayım” diye konuştu.
TIPKI ANDA ANTİKORU YÜKSEK KİŞİ SAYISI
Prof. Dr. İlhan, toplumda tıpkı anda antikor düzeyi yüksek kişi sayısına ulaşmanın ehemmiyetine değinerek, “Vatandaşlarımız ‘Ben güz devrini bekleyeceğim’, ‘Yerli aşıyı bekleyeceğim’ diye düşünüyor. Aşıda hepimiz biliyoruz ki antikorların yüksek olduğu düzey belirli bir süre daha sonra azalıyor. Toplumda birebir anda antikoru yüksek kişi sayısını ne kadar yüksek tutabilirsek salgını o kadar çabuk çözebileceğimizi, o kadar çabuk başarılı olabileceğimizi söylemek mümkün bu epey kıymetli. Şu anda rahat bir devirdeyiz, ulaşım kolay, ortam kolay, bu ağustos ayını uygun kıymetlendirerek kurallara uyarak aşımızı olup, süratli bir biçimde eylül ayına antikoru yüksek olan, tam aşılı olan şahıslarla girersek o kadar epeyce başarılı olacağımızı söylemek mümkün” dedi. (DHA)
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri, Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. İlhan, büyükşehirler ile Doğu ve Güneydoğu vilayetlerinde hastanelerde yatıp aşısız olanların sayısının daha fazla olduğunu söylemiş oldu.
İlhan, “Büyükşehirlerde nüfus fazla olduğu için şüphesiz hastaneye başvuranlar ortasında aşısızların epeyce olduğunu söylemek mümkün. Bir yandan da bilhassa aşı oranlarının düşük olduğu Doğu ve Güneydoğu vilayetlerinde olayların daha yüksek olmasını aşısızlara bağlamak mümkün” dedi.
‘HEDEFİN 3’TE 2’Sİ BİRİNCİ DOZ AŞISINI OLDU’
Prof. Dr. İlhan, datalara nazaran mevcut coronavirüs hastaları ortasında faal olaylardan yüzde 87’sinin aşısız, hastanede tedavi nazarannlerin de yüzde 95’inin aşısız olduğunu hatırlatıp, şu biçimde konuştu:
* Dünyada da benzeri sayılar var. Aşı olanların ağır hastalıktan korunduğunu ve etrafa daha az bulaştırdıklarına şahit oluyoruz. Türkiye’deki 1’inci doz aşı için baktığımızda gayenin 3’te 2’si kadar vatandaşımız 1’inci doz aşısını olmuş. 2’nci dozda bu amaç çabucak hemen 5’te 2’de.
* Bir küme vatandaşımız 1’inci doz aşısını olmaktan tereddüt ediyor daha az sıklıkta. Bir küme vatandaşımız da 2’nci doz aşısını olmaktan tereddüt ediyor. Keza 3’üncü doz aşısını olmayan vatandaşlarımız var.
* Yapılması gereken en yanlışsız şey, evet, ortaya tahminen bayram girdi; yaz periyodu, tatil girdi lakin güz periyoduna okulların açılmasına pek vakit dilimi kalmadı. Şayet vatandaşlarımız aşılarını olmamışlarsa bir an evvel aşılarını olmalı. Tam aşılı olanlarda corona virüsü hastalığı hem daha yavaşça görülüyor birebir vakitte görüldüğü takdirde bulaştırıcılık azalıyor.”
‘3 DOZ AŞIMIZI OLDUK’
Kendisinden örnek veren Prof. Dr. İlhan, “Ben 3 doz aşımı oldum, 80 yaşındaki annem de 3’üncü dozunu oldu, 17 yaş kümesi açılınca 17 yaşındaki oğlum da 1’inci doz aşısını oldu ve hiç birimiz hastalanmadık. Bir an evvel aşı olarak güz devrini daha âlâ biçimde geçirmek için hepimizin çabaya katkı sağlaması gerekiyor. Bilhassa 17 yaşındaki gençlerimiz üniversiteye hazırlanacaklar, dışarı çıkıyorlar, bir ortaya geliyorlar, kaynaşıyorlar, 17-18 yaşındaki gençlerin de aşı olması onların hem bulaştan korunmasına hem hastalığı meskenlerine getirmelerine hem arkadaşlarına bulaştırmalarına daha ve genç nesillere bulaştırmalarına mahzur olacaktır. Bu niçinle genç yaş kümesindeki arkadaşlarımızın aşı olması, sürecin bir an evvel denetim edilmesi için değerli bir seçenek olduğu kanısındayım” diye konuştu.
TIPKI ANDA ANTİKORU YÜKSEK KİŞİ SAYISI
Prof. Dr. İlhan, toplumda tıpkı anda antikor düzeyi yüksek kişi sayısına ulaşmanın ehemmiyetine değinerek, “Vatandaşlarımız ‘Ben güz devrini bekleyeceğim’, ‘Yerli aşıyı bekleyeceğim’ diye düşünüyor. Aşıda hepimiz biliyoruz ki antikorların yüksek olduğu düzey belirli bir süre daha sonra azalıyor. Toplumda birebir anda antikoru yüksek kişi sayısını ne kadar yüksek tutabilirsek salgını o kadar çabuk çözebileceğimizi, o kadar çabuk başarılı olabileceğimizi söylemek mümkün bu epey kıymetli. Şu anda rahat bir devirdeyiz, ulaşım kolay, ortam kolay, bu ağustos ayını uygun kıymetlendirerek kurallara uyarak aşımızı olup, süratli bir biçimde eylül ayına antikoru yüksek olan, tam aşılı olan şahıslarla girersek o kadar epeyce başarılı olacağımızı söylemek mümkün” dedi. (DHA)