Prof. Dr. Levent Akın, araştırmalarda 3’üncü doz aşının ‘Omicron’ varyantına karşı yüzde 75 oranında müdafaa sağladığını söylemiş oldu.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Uzmanı ve Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. Akın, yaptığı açıklamada, virüsün kendi soyunu sürdürebilmesi için daima değişim halinde olduğunu, mutasyonlara uğradığını söylemiş oldu.
Prof. Dr. Akın, ‘Omicron’ varyantının ‘Delta’ ya da ‘Deltaplus’ varyantına bakılırsa 3 kat daha bulaşıcı olduğuna dair ayrıntıların yayımlandığını, Güney Afrika’da ve birtakım ülkelerde hayli süratli bir biçimde yayılma özelliği gösterdiğini belirtti.
‘Omicron’ varyantının ne kadar şiddetli hastalığa yol açtığına yönelik ispatların şu anda kâfi olmadığını söyleyen Akın, “Yeterli olmadığı için kimileri bunu fazlaca hafifçee alıyor ancak yakın vakitte bildirilen bir vefat olayı da var. ‘Bu kadar öldürücü mü, değil mi?’ bu o kadar epey açık değil. Çok süratli yayılabilen bir varyantla karşılaşmış olmamız, bizi önümüzdeki günlerde hayli daha dikkatli ve önlemli olmaya sevk ediyor” diye konuştu.
‘BU SAYISI KÜÇÜMSEMEYİN’
Prof. Dr. Akın, araştırmalarda 3’üncü doz aşının ‘Omicron’ varyantına karşı yüzde 75 oranında muhafaza sağladığının görüldüğünü söyleyerek, şöyleki konuştu:
* Aşı olan kümelerde vefat olayları aşı olmayan kümelere bakılırsa fazlaca fazlaca düşük. Bir kere, vefatı en azından engelleyebiliyoruz. Ağır bakım ya da entübasyon oranı da epey düşük.
* 2’nci doz aşılanma ‘Omicron’ varyantına karşı yüzde 60-70-80 üzere koruyuculuk sağladığına dair memleketler arası literatürde bilgiler geliyor.
* 3’üncü doz için de bu biçimde bir tesir olacağı gözleniyor. Bu sayısı küçümsemeyin, değerli bir sayı bu.
* Bunun üzere sayılar var, çabucak hemen çok net değil. Türkiye’de şu anda hakim olan Delta, Deltaplus varyantı olduğu için biz ona karşı aşının ne kadar hami olduğunu elimizde ulusal bilgilerle gösterebiliyoruz.
* ‘Omicron’ varyantı Türkiye’de yayıldıktan daha sonra aşının ne kadar koruyacağını vakit ortasında yaptığımız çalışmalarla ortaya koyabileceğiz.
* Şu anda Almanya’nın, Güney Afrika’nın, İsrail’in bilgilerine bakılırsa bunları söyleyebiliyoruz zira Türkiye’de hastalık daha yayılmadı.
* Fakat süratle yayılacağını görüyoruz. Tedbirleri umursamamak, kalabalık ve kapalı alanları fazla kullanmak üzere faktörlerde ‘Omicron’ varyantının epey süratli yayılmasına niye olacak.
‘ETKİLİ YA DA ZORLAYICI TEDBİRLERE İHTİYAÇ OLABİLİR’
Prof. Dr. Akın, insanların aşı olsa dahi maske ve ara kurallarına uyması gerektiğini, hastalığın bulaşma suratını değiştirerek dünyada yayılmaya devam ettiğini belirtti.
Kimi bireylerin epeyce umut verici kelamlar dediğine dikkat çeken Akın, şu biçimde konuştu:
* Bu kadar umut vermek gerçek olmaz. Zira, virüsün nereye evrileceğini kestiremiyorsunuz. bu biçimde bir bahtınız yok.
* Kesinlikle toplumun kurallara uyması konusunda tesirli ya da zorlayıcı tedbirlere gereksinimimiz olabilir.
* Bilim Kurulu’nda da bu tip tartışmalar oluyor. Biz müşavere heyetiyiz. Kimi şeyler önerebiliriz. İcracı kurum hükumettir.
* Hükumet bu kararları kendisi alır. Buradaki en kıymetli teklif, aşı olan kişi sayısını artırmak ve bu yüzdeyi çok yüksek hale getirmektir.
* Bununla ilgili birtakım çalışmalar oluyor. Bilhassa aşı olan kümenin fazlaca artırılması, temaslı taramasına fazlaca fazla kıymet verilmesi, karantina ve izolasyonda olması gereken bireylerin kesinlikle karantina ve izolasyon şartlarına uyması lazım. (DHA)
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Uzmanı ve Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. Akın, yaptığı açıklamada, virüsün kendi soyunu sürdürebilmesi için daima değişim halinde olduğunu, mutasyonlara uğradığını söylemiş oldu.
Prof. Dr. Akın, ‘Omicron’ varyantının ‘Delta’ ya da ‘Deltaplus’ varyantına bakılırsa 3 kat daha bulaşıcı olduğuna dair ayrıntıların yayımlandığını, Güney Afrika’da ve birtakım ülkelerde hayli süratli bir biçimde yayılma özelliği gösterdiğini belirtti.
‘Omicron’ varyantının ne kadar şiddetli hastalığa yol açtığına yönelik ispatların şu anda kâfi olmadığını söyleyen Akın, “Yeterli olmadığı için kimileri bunu fazlaca hafifçee alıyor ancak yakın vakitte bildirilen bir vefat olayı da var. ‘Bu kadar öldürücü mü, değil mi?’ bu o kadar epey açık değil. Çok süratli yayılabilen bir varyantla karşılaşmış olmamız, bizi önümüzdeki günlerde hayli daha dikkatli ve önlemli olmaya sevk ediyor” diye konuştu.
‘BU SAYISI KÜÇÜMSEMEYİN’
Prof. Dr. Akın, araştırmalarda 3’üncü doz aşının ‘Omicron’ varyantına karşı yüzde 75 oranında muhafaza sağladığının görüldüğünü söyleyerek, şöyleki konuştu:
* Aşı olan kümelerde vefat olayları aşı olmayan kümelere bakılırsa fazlaca fazlaca düşük. Bir kere, vefatı en azından engelleyebiliyoruz. Ağır bakım ya da entübasyon oranı da epey düşük.
* 2’nci doz aşılanma ‘Omicron’ varyantına karşı yüzde 60-70-80 üzere koruyuculuk sağladığına dair memleketler arası literatürde bilgiler geliyor.
* 3’üncü doz için de bu biçimde bir tesir olacağı gözleniyor. Bu sayısı küçümsemeyin, değerli bir sayı bu.
* Bunun üzere sayılar var, çabucak hemen çok net değil. Türkiye’de şu anda hakim olan Delta, Deltaplus varyantı olduğu için biz ona karşı aşının ne kadar hami olduğunu elimizde ulusal bilgilerle gösterebiliyoruz.
* ‘Omicron’ varyantı Türkiye’de yayıldıktan daha sonra aşının ne kadar koruyacağını vakit ortasında yaptığımız çalışmalarla ortaya koyabileceğiz.
* Şu anda Almanya’nın, Güney Afrika’nın, İsrail’in bilgilerine bakılırsa bunları söyleyebiliyoruz zira Türkiye’de hastalık daha yayılmadı.
* Fakat süratle yayılacağını görüyoruz. Tedbirleri umursamamak, kalabalık ve kapalı alanları fazla kullanmak üzere faktörlerde ‘Omicron’ varyantının epey süratli yayılmasına niye olacak.
‘ETKİLİ YA DA ZORLAYICI TEDBİRLERE İHTİYAÇ OLABİLİR’
Prof. Dr. Akın, insanların aşı olsa dahi maske ve ara kurallarına uyması gerektiğini, hastalığın bulaşma suratını değiştirerek dünyada yayılmaya devam ettiğini belirtti.
Kimi bireylerin epeyce umut verici kelamlar dediğine dikkat çeken Akın, şu biçimde konuştu:
* Bu kadar umut vermek gerçek olmaz. Zira, virüsün nereye evrileceğini kestiremiyorsunuz. bu biçimde bir bahtınız yok.
* Kesinlikle toplumun kurallara uyması konusunda tesirli ya da zorlayıcı tedbirlere gereksinimimiz olabilir.
* Bilim Kurulu’nda da bu tip tartışmalar oluyor. Biz müşavere heyetiyiz. Kimi şeyler önerebiliriz. İcracı kurum hükumettir.
* Hükumet bu kararları kendisi alır. Buradaki en kıymetli teklif, aşı olan kişi sayısını artırmak ve bu yüzdeyi çok yüksek hale getirmektir.
* Bununla ilgili birtakım çalışmalar oluyor. Bilhassa aşı olan kümenin fazlaca artırılması, temaslı taramasına fazlaca fazla kıymet verilmesi, karantina ve izolasyonda olması gereken bireylerin kesinlikle karantina ve izolasyon şartlarına uyması lazım. (DHA)