İngiltere’de Avam Kamarası, Başbakan Boris Johnson liderliğinde Afganistan’ı görüşmek üzere toplandı. İngiltere Başbakanı Johnson yaptığı konuşmada, Afganistan’da 150 bin çalışanın hizmet verdiğini belirterek, “Afganistan’daki fedakarlık, ulusal şuurumuza kazındı” dedi.
“AFGANİSTAN MİSYONUNU BAŞARDIK”
Johnson, 11 Eylül taarruzları daha sonrasında NATO müttefiklerinin ülkeyi istikrara kavuşturmak hedefiyle Afganistan’a girmesinin üzerinden neredeyse 20 yıl geçtiğini söyleyerek, “Afganistan misyonunu başardık, ülkedeki eğitim kampları yok edildi. Askerlerimiz orada olduğu için planlar suya düştü. Afganistan topraklarında 20 yıldır Batı’ya yönelik terör saldırısı düzenlenmedi” tabirlerini kullandı.
Başbakan Johnson, hükümetin İngiliz vatandaşların Afganistan’dan tahliyesinin yanı sıra Birleşik Krallık misyonuna yardım eden Afganları da desteklemek için elinden gelen her şeyi yapacağını söylemiş oldu.
“TALİBAN BİLE BU KADAR SÜRATLİ BEKLEMİYORDU”
Başbakan, Afganistan’daki olayların ve hükümetin çöküşünün, Taliban’ın bile beklediğinden süratli olduğunu tabir ederek, Afganistan hükümetinin mevcut durum karşısında hazırlık yapacak fırsatı olmadığı tenkitlerinin adil olmadığını belirtti. Boris Johnson, Afganistan’da bulunan İngiltere vatandaşlarını geri çekme planlarının aylardır devam ettiğini, Kabil Havaalanı’nda bir acil durum merkezini devreye sokma sonucunın ise 2 hafta evvel alındığını söylemiş oldu.
“Bildiğiniz üzere İngiltere hükümeti, bu yıl bir daha yerleştirmek üzere 5 bin kişiyi İngiltere’ye getirecek” diyen Johnson, ülkede kalmaya devam edecek 15 bin mültecinin idam edilmeyi mi bekleyeceği sorusuna ise, “Çabaların büyük kısmı daha önemli bir insani krizi önlemek için Afganistan’dakileri destekleme tarafında olacak” formunda yanıt verdi. Johnson, Afganları daha önemli bir insani krizden müdafaa kanaatinde Fransa ve Almanya önderlerinin takviyesine sahip olduğunu da ekledi.
Geçtiğimiz günlerde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile konuştuğunu söyleyen Johnson, hiç bir NATO üyesinin Afganistan’da askeri varlığın devam etmesi yahut askeri tahlile yönelik bir iştahı olmadığını vurguladı.
“ABD OLMADAN BATI BU VAZİFESİ SÜRDÜREMEZDİ”
İngiltere’nin birliklerini Afganistan’dan çekme konusunda sıkıntı bir seçim yaptığına değinen Johnson, “Çöküş beklenenden epeyce daha süratli oldu. Bu da ABD’nin operasyondaki kıymetli rolünü özetliyor. ABD’nin lojistik dayanağı ve gücü olmadan Batı bu misyonu sürdürmeye devam edemezdi” dedi.
Johnson, geçtiğimiz günlerde Batı’daki biroldukca başkanla Afganistan’daki durumu görüştüğünü belirterek, Batı’nın Kabil’deki rastgele yeni bir rejimi “erken ve iki taraflı tanımasının” kusur olacağı konusunda mutabık kaldığını söylemiş oldu.
Johnson, Afganistan’ın geleceğini önemseyen ülkelerin bu biçimde bir tavır yerine ihtiyatlı davranması gerektiğini belirterek, “Yeni rejimi (Taliban), kelamlarından çok yaptığı seçimlere ve aksiyonlarına nazaran yargılayacağız. Teröre, suça ve uyuşturucuya karşı tavrının yanı sıra insani yardıma erişim müsaadesi ve kızların eğitim hakkına yönelik tavırlarına bakılırsa yargılayacağız” sözlerini kullandı.
“KALICI BAĞLILIĞIMIZ VAR”
Johnson, Birleşmiş Milletler’i (BM) çatışma ve şiddet tehdidinden kaçanları desteklemek için bölgede yeni bir insani uğraşa öncülük etmeye çağırırken, İngiltere’nin “tüm Afgan halkına kalıcı bir bağlılığı” olduğunu vurguladı.
Önümüzdeki günlerde G7 toplantısına başkanlık edeceğini söyleyen Johnson, ulusal güvenlik konusunun tüm NATO müttefikleri için bir tasa kaynağı olduğunu belirtti.
“AFGANİSTAN MİSYONUNU BAŞARDIK”
Johnson, 11 Eylül taarruzları daha sonrasında NATO müttefiklerinin ülkeyi istikrara kavuşturmak hedefiyle Afganistan’a girmesinin üzerinden neredeyse 20 yıl geçtiğini söyleyerek, “Afganistan misyonunu başardık, ülkedeki eğitim kampları yok edildi. Askerlerimiz orada olduğu için planlar suya düştü. Afganistan topraklarında 20 yıldır Batı’ya yönelik terör saldırısı düzenlenmedi” tabirlerini kullandı.
Başbakan Johnson, hükümetin İngiliz vatandaşların Afganistan’dan tahliyesinin yanı sıra Birleşik Krallık misyonuna yardım eden Afganları da desteklemek için elinden gelen her şeyi yapacağını söylemiş oldu.
“TALİBAN BİLE BU KADAR SÜRATLİ BEKLEMİYORDU”
Başbakan, Afganistan’daki olayların ve hükümetin çöküşünün, Taliban’ın bile beklediğinden süratli olduğunu tabir ederek, Afganistan hükümetinin mevcut durum karşısında hazırlık yapacak fırsatı olmadığı tenkitlerinin adil olmadığını belirtti. Boris Johnson, Afganistan’da bulunan İngiltere vatandaşlarını geri çekme planlarının aylardır devam ettiğini, Kabil Havaalanı’nda bir acil durum merkezini devreye sokma sonucunın ise 2 hafta evvel alındığını söylemiş oldu.
“Bildiğiniz üzere İngiltere hükümeti, bu yıl bir daha yerleştirmek üzere 5 bin kişiyi İngiltere’ye getirecek” diyen Johnson, ülkede kalmaya devam edecek 15 bin mültecinin idam edilmeyi mi bekleyeceği sorusuna ise, “Çabaların büyük kısmı daha önemli bir insani krizi önlemek için Afganistan’dakileri destekleme tarafında olacak” formunda yanıt verdi. Johnson, Afganları daha önemli bir insani krizden müdafaa kanaatinde Fransa ve Almanya önderlerinin takviyesine sahip olduğunu da ekledi.
Geçtiğimiz günlerde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile konuştuğunu söyleyen Johnson, hiç bir NATO üyesinin Afganistan’da askeri varlığın devam etmesi yahut askeri tahlile yönelik bir iştahı olmadığını vurguladı.
“ABD OLMADAN BATI BU VAZİFESİ SÜRDÜREMEZDİ”
İngiltere’nin birliklerini Afganistan’dan çekme konusunda sıkıntı bir seçim yaptığına değinen Johnson, “Çöküş beklenenden epeyce daha süratli oldu. Bu da ABD’nin operasyondaki kıymetli rolünü özetliyor. ABD’nin lojistik dayanağı ve gücü olmadan Batı bu misyonu sürdürmeye devam edemezdi” dedi.
Johnson, geçtiğimiz günlerde Batı’daki biroldukca başkanla Afganistan’daki durumu görüştüğünü belirterek, Batı’nın Kabil’deki rastgele yeni bir rejimi “erken ve iki taraflı tanımasının” kusur olacağı konusunda mutabık kaldığını söylemiş oldu.
Johnson, Afganistan’ın geleceğini önemseyen ülkelerin bu biçimde bir tavır yerine ihtiyatlı davranması gerektiğini belirterek, “Yeni rejimi (Taliban), kelamlarından çok yaptığı seçimlere ve aksiyonlarına nazaran yargılayacağız. Teröre, suça ve uyuşturucuya karşı tavrının yanı sıra insani yardıma erişim müsaadesi ve kızların eğitim hakkına yönelik tavırlarına bakılırsa yargılayacağız” sözlerini kullandı.
“KALICI BAĞLILIĞIMIZ VAR”
Johnson, Birleşmiş Milletler’i (BM) çatışma ve şiddet tehdidinden kaçanları desteklemek için bölgede yeni bir insani uğraşa öncülük etmeye çağırırken, İngiltere’nin “tüm Afgan halkına kalıcı bir bağlılığı” olduğunu vurguladı.
Önümüzdeki günlerde G7 toplantısına başkanlık edeceğini söyleyen Johnson, ulusal güvenlik konusunun tüm NATO müttefikleri için bir tasa kaynağı olduğunu belirtti.