Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, delta plus varyantının 3 ilde 3 şahısta görüldüğünü, bu kentlerden birinin İstanbul olduğunu deklare etti. Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı, delta ile delta plus varyantlarının farklarını DHA’ya anlattı.
Savaşçı, delta varyantının ikili, delta plusın da üçlü mutasyon olduğunu belirterek, “Delta plus biraz daha tehlikeli, biraz daha kolay bulaşabilen, hami antikorlardan biraz daha kaçabilen bir mutasyon. Bu varyantların aşının koruyuculuk tesirini azalttığı kabul edilen bir görüş” dedi.
‘VAKA SAYILARI BİRAZ ARTABİLİR’
Doç. Dr. Savaşçı, delta plus varyantının, 3 mutasyon içerdiği için daha tehlikeli olduğunu lisana getirerek, şunları söylemiş oldu:
“Aslında her ne kadar delta-delta plus mutasyonu artık az görülse de ileride biraz daha olay sayılarında, hastaneye yatış oranlarında artış olabilir. Delta plus mutasyonunu daha bulaşıcı olarak düşünebiliriz; zira 3 mutasyon içeriyor. Mutasyonun özellikleri daha tehlikeli. İngiltere’de hayli uygun aşılanma yapıldı; ülkemizde de günlük 1 milyonu geçen aşı yapılıyor.
Bunun yardımıyla bir umut verici haber olarak tahminen epey da yayılmayabilir lakin yayılırsa ve şayet antikor düzeyleri düşük kalırsa ülkemizde, halkımızın da büyük kısmı inaktif aşı ile aşılandığı için koruyuculuk tarafında başımızda birtakım soru işaretleri var. Bunu tabi önümüzdeki ay belirleyecek. Şu anda delta ve delta plus varyantlarının ülkemize yansımalarını görmemiş üzere düşünebiliriz.
Aşılanmamış kesimde, bilhassa genç nüfusta delta ve delta plus mutasyonları süratli biçimde ağır kliniklerle seyredebilir. Aşı epey yapıldığı için umutluyuz ama bekleyip goreceğiz üzere duruyor. Temmuz sonuna gerçek bu mutasyonların ülkemiz üstündeki tesirlerini anlamış olacağız.”
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı
‘BELİRTİLERDE DEĞİŞİKLİK OLDU’
Doç. Dr. Savaşçı, klinik olarak delta ile delta plus varyantının fazlaca farkı olmadığını kaydederek, “Bulaş olarak delta plus, biraz daha süratli bulaşıyor. Delta- delta plusın aşının tesirinden daha hayli kaçtığına dair biroldukca çalışma yayımlandı. Aşılı kimselerden alınan örneklerde delta- delta plus mutasyonları var ise hastalanma oranları yükselmeye başladı. Bağışıklık sisteminden kaçan özelliği var.
Bizim alanda da gördüğümüz aslında şikayetlerde de bir değişiklikler oldu. Delta varyantı ishal, nezle, burun akıntısı, kas, eklem ağrılarının ön planda olduğu klinik ile geliyor. Öksürük, ateş, koku, tat kaybı ikinci planda kalıyor. Delta plus ülkemizde 3 bireyde görüldü, bizi fazlaca tasaya sevk etmeyebilir; zira Güney Afrika mutasyonunda da bulaştırıcılık özelliği yüksekti. Aşılandığımız için her ne kadar koruyuculukları düşse de delta plusın bir dalgaya niye olacağını düşünmüyorum. Halkımız da bilinçlendi, toplumsal bağışıklığa da bu aşılanma suratı ile temmuzun sonuna yanlışsız ulaşacağımızı düşünüyorum” dedi. (DHA)
Savaşçı, delta varyantının ikili, delta plusın da üçlü mutasyon olduğunu belirterek, “Delta plus biraz daha tehlikeli, biraz daha kolay bulaşabilen, hami antikorlardan biraz daha kaçabilen bir mutasyon. Bu varyantların aşının koruyuculuk tesirini azalttığı kabul edilen bir görüş” dedi.
‘VAKA SAYILARI BİRAZ ARTABİLİR’
Doç. Dr. Savaşçı, delta plus varyantının, 3 mutasyon içerdiği için daha tehlikeli olduğunu lisana getirerek, şunları söylemiş oldu:
“Aslında her ne kadar delta-delta plus mutasyonu artık az görülse de ileride biraz daha olay sayılarında, hastaneye yatış oranlarında artış olabilir. Delta plus mutasyonunu daha bulaşıcı olarak düşünebiliriz; zira 3 mutasyon içeriyor. Mutasyonun özellikleri daha tehlikeli. İngiltere’de hayli uygun aşılanma yapıldı; ülkemizde de günlük 1 milyonu geçen aşı yapılıyor.
Bunun yardımıyla bir umut verici haber olarak tahminen epey da yayılmayabilir lakin yayılırsa ve şayet antikor düzeyleri düşük kalırsa ülkemizde, halkımızın da büyük kısmı inaktif aşı ile aşılandığı için koruyuculuk tarafında başımızda birtakım soru işaretleri var. Bunu tabi önümüzdeki ay belirleyecek. Şu anda delta ve delta plus varyantlarının ülkemize yansımalarını görmemiş üzere düşünebiliriz.
Aşılanmamış kesimde, bilhassa genç nüfusta delta ve delta plus mutasyonları süratli biçimde ağır kliniklerle seyredebilir. Aşı epey yapıldığı için umutluyuz ama bekleyip goreceğiz üzere duruyor. Temmuz sonuna gerçek bu mutasyonların ülkemiz üstündeki tesirlerini anlamış olacağız.”
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı
‘BELİRTİLERDE DEĞİŞİKLİK OLDU’
Doç. Dr. Savaşçı, klinik olarak delta ile delta plus varyantının fazlaca farkı olmadığını kaydederek, “Bulaş olarak delta plus, biraz daha süratli bulaşıyor. Delta- delta plusın aşının tesirinden daha hayli kaçtığına dair biroldukca çalışma yayımlandı. Aşılı kimselerden alınan örneklerde delta- delta plus mutasyonları var ise hastalanma oranları yükselmeye başladı. Bağışıklık sisteminden kaçan özelliği var.
Bizim alanda da gördüğümüz aslında şikayetlerde de bir değişiklikler oldu. Delta varyantı ishal, nezle, burun akıntısı, kas, eklem ağrılarının ön planda olduğu klinik ile geliyor. Öksürük, ateş, koku, tat kaybı ikinci planda kalıyor. Delta plus ülkemizde 3 bireyde görüldü, bizi fazlaca tasaya sevk etmeyebilir; zira Güney Afrika mutasyonunda da bulaştırıcılık özelliği yüksekti. Aşılandığımız için her ne kadar koruyuculukları düşse de delta plusın bir dalgaya niye olacağını düşünmüyorum. Halkımız da bilinçlendi, toplumsal bağışıklığa da bu aşılanma suratı ile temmuzun sonuna yanlışsız ulaşacağımızı düşünüyorum” dedi. (DHA)