Erdoğan, İslam düşmanlığına dikkat çekti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İslam düşmanlığı ve yabancı tersliği bugün artık siyaseti esir aldı. Müslümanların günlük ömrünü zorlaştıran, devlet siyasetlerine taraf veren, toplumsal barışı tehdit eden yıkıcı bir akıma dönüşmüştür” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Heyetine katılmak üzere geldiği New York’ta, Turkish Amerikan National Steering Committee tarafınca organize edilen programa katılarak Amerika’da yaşan Türk ve Müslüman toplumuna konuştu. İslam düşmanlığına dikkat çeken Erdoğan, Amerika’daki Müslümanların da Türkiye’nin bu çabasına dayanak vermelerini istedi.
İnsanlığın son 2 yıldır corona virüs salgını niçiniyle sancılı günler geçirdiğini, eğitimden sıhhate, ticaretten istihdama kadar her alanda önemli zorluklar yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, salgında hayatını kaybedenlerin sayısının 4,6 milyonu bulduğunun altını çizdi.
Erdoğan, “Allah’ın inayetiyle bu musibetin de üstesinden geleceğimize yürekten inanıyoruz. Tedavi imkanları geliştikçe, aşıya erişim arttıkça inşallah bu hastalık tesirini yitirecektir. Asıl problem, salgının daha da derinleştirdiği öteki sıkıntılarla gayret etmektir. KOVİD-19 salgını global sistemdeki çarpıklıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri açık ve net bir biçimde ortaya koymuştur. Bu süreçte maskeden teneffüs aygıtına ve ilaca kadar üretime dayalı her hususta dünyada önemli kahırlar yaşandı. bir epeyce yerde ve bir epey sefer insanlık ismine tasa verici manzaralara şahit olduk. Hastaların ilgisizlikten öldüğü, yaşlı bakım konutlarından hepimizin içini yakan imajların yansıdığı vahim durumlarla karşılaştık. Afrika’dan Asya’ya hala birinci doz aşıya ulaşamayan yüz milyonlarca insan var. Türkiye olarak, elimizdeki tüm imkanları insanlık için seferber ettik. Şimdiye kadar elimizdeki imkanları 159 ülke ve 12 memleketler arası kuruluşla ve hatta yurt haricinden temin ettiğimiz aşıların bir kısmını gereksinim sahipleri ile paylaştık. Onay süreçleri tamamlanmak üzere olan kendi aşımız Türkovac’ı da tüm insanlığın, dostlarımızın, kardeşlerimizin istifadesine sunacağız” diye konuştu.
Almanya’da yaşan Türk kökenli Uğur Şahin ve Hasret Türeci’nin geliştirdikleri aşı yardımıyla KOVİD-19 ile gayrete verdikleri takviyenin bu süreçte Türk milletini gururlandırdığını söyleyen Erdoğan, “Bu pahalı bilim insanlarımızın başarısı yurt haricindeki vatandaşlarımızın yaşadıkları topluma olan katkıları bakımından epey hoş bir örnektir. Amerikan İslam toplumunun da vakıf ve dernekler eliyle düzenledikleri yardım kampanyalarıyla salgın periyodunda gereksinim sahiplerinin yardımına koşmalarından memnuniyet duyuyoruz. Gerek vatandaşlarımız, gerekse Müslüman kardeşlerimiz hepsi birbirinden değerli çalışmalara imza attı. Müslüman olmanın hoşluğunu hayatlarıyla, duruşlarıyla Amerikan toplumuna gösterdiler” halinde konuştu.
KOVİD-19 virüsünün yanı sıra daha ölümcül ve daha sinsi bir diğer virüs ile gayret ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu virüsün ismi İslam düşmanlığı virüsüdür. yıllarce demokrasinin ve özgürlüklerin beşiği olarak örnek gösterilen ülkelerde bu virüs süratli bir biçimde yayılıyor. İslam düşmanlığı ve yabancı zıtlığı bugün artık siyaseti esir aldı. Müslümanların günlük ömrünü zorlaştıran, devlet siyasetlerine istikamet veren, toplumsal barışı tehdit eden yıkıcı bir akıma dönüşmüştür. Zihniyet itibariyle DEAŞ’tan hiç bir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin farklı toplum katmanlarında kök saldığını görüyoruz. Birfazlaca ülkede inancından, lisanından, isminden yahut kılık kıyafetinden dolayı Müslümanların ötekileştirilmesi artık bayağı hadiseler haline geliyor. Sizler bu atmosferi 11 Eylül terör saldırısının ardından şahsen deneyim ettiniz. Sorumsuz siyasetçiler eliyle körüklenen nefret ikliminin toplumda nasıl derin yaralar açabileceğine şahit olduğunuz. Lakin, karşılaştığınız onca haksızlığa ve ayrımcılığa karşın hukuktan, meşruiyetten, demokratik siyasetten asla vazgeçmediniz. Müslümanları ötekileştirmeye, düşmanlaştırmaya karşılığınızı ortasında bulunduğunuz topluma daha fazla katkı sunarak verdiniz. Müslümanları zayıflatmaya yönelik atakları birliğinize, birlikteliğinize, kardeşliğinize sahip çıkarak aştınız. O kuvvetli imtihan günlerinde ortaya koyduğunuz basiret, feraset ve çabayla diasporadaki Müslümanların örnek alması gereken bir duruş sergilediniz. Gerek STK’lar aracılığı ile gerek ferdi olarak İslam düşmanlığı ile gayret ettiğinizi görüyor ve bundan memnuniyet duyuyorum” sözlerini kullandı.
İslam düşmanlığına yönelik yürütülen çalışmalara Amerikalı Müslümanlardan da dayanak beklediklerini kaydeden Erdoğan, “Türkiye olarak biz de milletlerarası platformlarda İslam düşmanlığı ve hoşgörüsüzlükle uğraşta öncü rol üstleniyoruz. İİT’da bu taraftaki uğraşların başını çekiyoruz. Dinimize ve Müslüman kardeşlerimize yönelen tüm tehditleri ortadan kaldırmaya dair her türlü teşebbüsü destekliyoruz. İslam düşmanlığı ile gayret konusunun BM başta olmak üzere tüm kuruluşların gündeminde tutulması için uğraş sarf ediyoruz. Yürüttüğümüz tüm gayrete siz Amerikalı Müslüman kardeşlerimizden de kuvvetli takviye ve katkı bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Türk Amerikan toplumundan Türkiye Amerika münasebetlerine katkı vermelerini beklediğini belirten Erdoğan, “Amerika’da elde ettiğiniz muvaffakiyetler en az sizler kadar bizi de milletimizi de gururlandırmaktadır. Önümüzdeki süreçte Amerikalı başarılı iş ve bilim insanlarımızın sayısının artacağına inanıyorum. Ticari, bilimsel, toplumsal ve kültürel alanda elde ettiğiniz başarılara paralel olarak siyasal alanda da daha fazla rol üstleneceğinizi ümit ediyorum. Önümüzdeki süreçte gerek federal seviyede, gerek eyalet seviyesinde içinizden çok daha fazla siyasi temsilci çıkartmanızı bekliyorum. Yalnızca Türkiye kökenlilerin sayısının 300 binleri aştığı bu kuvvetli topluluğa yakışan da budur. Bilhassa Amerika’da yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın kurduğu STK’ların ülkemizi, kültürümüzü ve tarihimizi Amerikalı dostlarımıza tanıtmaya yönelik çalışmalarını taktirle takip ediyorum. Türk Amerikan toplumu artık belli bir olgunluğa erişmiştir. Birlik ve birliktelik ortasında hareket ederek Türkiye Amerika bağlarına daha büyük katkılar vereceğinize inanıyorum. Türkiye ve ABD, münasebetler itibariyle ortak pahalara, ortak çıkarlara ve esaslı bir geçmişe dayanan müttefik ülkelerdir. Birtakım konularda periyot devir görüş ayrılıkları yaşasak da, birfazlaca bölgesel ve global sorunda misal tavır ve çıkarlara sahibiz. Ekonomik açıdan da büyük ve her geçen gün artan bir işbirliği potansiyelimiz var. Salgına karşın ikili ticaret hacmimiz geçen yıl 20 milyar doları aştı. Bu yıl da inşallah 25 milyar dolar düzeylerine ulaşacağız. 100 milyar dolar gayesine erişmek için de çalışmalarımızı sürat kesmeden sürdürüyoruz” diye konuştu.
“Sizlerden; PKK, YPG ve FETÖ’nün gerçek yüzünü Amerikalı dostlarınıza bıkmadan usanmadan anlatmaya devam etmenizi bekliyorum” açıklamasında bulunan Erdoğan, “Ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşinin karısında hiç bir palavra duramaz. Takıyye ve önlem kılıfı altında karanlık yüzlerini gizlemeye çalışsalar da FETÖ’nün eli karlı bir terör örgütü olduğu artık gün üzere ortadadır. Bizim nazaranvimiz, demokrasi ve insanlık düşmanı bu çetenin mensuplarının hukuk ve adalet önünde hesap vermelerini sağlamaktır” dedi. (İHA)
Alıntıdır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İslam düşmanlığı ve yabancı tersliği bugün artık siyaseti esir aldı. Müslümanların günlük ömrünü zorlaştıran, devlet siyasetlerine taraf veren, toplumsal barışı tehdit eden yıkıcı bir akıma dönüşmüştür” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Heyetine katılmak üzere geldiği New York’ta, Turkish Amerikan National Steering Committee tarafınca organize edilen programa katılarak Amerika’da yaşan Türk ve Müslüman toplumuna konuştu. İslam düşmanlığına dikkat çeken Erdoğan, Amerika’daki Müslümanların da Türkiye’nin bu çabasına dayanak vermelerini istedi.
İnsanlığın son 2 yıldır corona virüs salgını niçiniyle sancılı günler geçirdiğini, eğitimden sıhhate, ticaretten istihdama kadar her alanda önemli zorluklar yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, salgında hayatını kaybedenlerin sayısının 4,6 milyonu bulduğunun altını çizdi.
Erdoğan, “Allah’ın inayetiyle bu musibetin de üstesinden geleceğimize yürekten inanıyoruz. Tedavi imkanları geliştikçe, aşıya erişim arttıkça inşallah bu hastalık tesirini yitirecektir. Asıl problem, salgının daha da derinleştirdiği öteki sıkıntılarla gayret etmektir. KOVİD-19 salgını global sistemdeki çarpıklıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri açık ve net bir biçimde ortaya koymuştur. Bu süreçte maskeden teneffüs aygıtına ve ilaca kadar üretime dayalı her hususta dünyada önemli kahırlar yaşandı. bir epeyce yerde ve bir epey sefer insanlık ismine tasa verici manzaralara şahit olduk. Hastaların ilgisizlikten öldüğü, yaşlı bakım konutlarından hepimizin içini yakan imajların yansıdığı vahim durumlarla karşılaştık. Afrika’dan Asya’ya hala birinci doz aşıya ulaşamayan yüz milyonlarca insan var. Türkiye olarak, elimizdeki tüm imkanları insanlık için seferber ettik. Şimdiye kadar elimizdeki imkanları 159 ülke ve 12 memleketler arası kuruluşla ve hatta yurt haricinden temin ettiğimiz aşıların bir kısmını gereksinim sahipleri ile paylaştık. Onay süreçleri tamamlanmak üzere olan kendi aşımız Türkovac’ı da tüm insanlığın, dostlarımızın, kardeşlerimizin istifadesine sunacağız” diye konuştu.
Almanya’da yaşan Türk kökenli Uğur Şahin ve Hasret Türeci’nin geliştirdikleri aşı yardımıyla KOVİD-19 ile gayrete verdikleri takviyenin bu süreçte Türk milletini gururlandırdığını söyleyen Erdoğan, “Bu pahalı bilim insanlarımızın başarısı yurt haricindeki vatandaşlarımızın yaşadıkları topluma olan katkıları bakımından epey hoş bir örnektir. Amerikan İslam toplumunun da vakıf ve dernekler eliyle düzenledikleri yardım kampanyalarıyla salgın periyodunda gereksinim sahiplerinin yardımına koşmalarından memnuniyet duyuyoruz. Gerek vatandaşlarımız, gerekse Müslüman kardeşlerimiz hepsi birbirinden değerli çalışmalara imza attı. Müslüman olmanın hoşluğunu hayatlarıyla, duruşlarıyla Amerikan toplumuna gösterdiler” halinde konuştu.
KOVİD-19 virüsünün yanı sıra daha ölümcül ve daha sinsi bir diğer virüs ile gayret ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu virüsün ismi İslam düşmanlığı virüsüdür. yıllarce demokrasinin ve özgürlüklerin beşiği olarak örnek gösterilen ülkelerde bu virüs süratli bir biçimde yayılıyor. İslam düşmanlığı ve yabancı zıtlığı bugün artık siyaseti esir aldı. Müslümanların günlük ömrünü zorlaştıran, devlet siyasetlerine istikamet veren, toplumsal barışı tehdit eden yıkıcı bir akıma dönüşmüştür. Zihniyet itibariyle DEAŞ’tan hiç bir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin farklı toplum katmanlarında kök saldığını görüyoruz. Birfazlaca ülkede inancından, lisanından, isminden yahut kılık kıyafetinden dolayı Müslümanların ötekileştirilmesi artık bayağı hadiseler haline geliyor. Sizler bu atmosferi 11 Eylül terör saldırısının ardından şahsen deneyim ettiniz. Sorumsuz siyasetçiler eliyle körüklenen nefret ikliminin toplumda nasıl derin yaralar açabileceğine şahit olduğunuz. Lakin, karşılaştığınız onca haksızlığa ve ayrımcılığa karşın hukuktan, meşruiyetten, demokratik siyasetten asla vazgeçmediniz. Müslümanları ötekileştirmeye, düşmanlaştırmaya karşılığınızı ortasında bulunduğunuz topluma daha fazla katkı sunarak verdiniz. Müslümanları zayıflatmaya yönelik atakları birliğinize, birlikteliğinize, kardeşliğinize sahip çıkarak aştınız. O kuvvetli imtihan günlerinde ortaya koyduğunuz basiret, feraset ve çabayla diasporadaki Müslümanların örnek alması gereken bir duruş sergilediniz. Gerek STK’lar aracılığı ile gerek ferdi olarak İslam düşmanlığı ile gayret ettiğinizi görüyor ve bundan memnuniyet duyuyorum” sözlerini kullandı.
İslam düşmanlığına yönelik yürütülen çalışmalara Amerikalı Müslümanlardan da dayanak beklediklerini kaydeden Erdoğan, “Türkiye olarak biz de milletlerarası platformlarda İslam düşmanlığı ve hoşgörüsüzlükle uğraşta öncü rol üstleniyoruz. İİT’da bu taraftaki uğraşların başını çekiyoruz. Dinimize ve Müslüman kardeşlerimize yönelen tüm tehditleri ortadan kaldırmaya dair her türlü teşebbüsü destekliyoruz. İslam düşmanlığı ile gayret konusunun BM başta olmak üzere tüm kuruluşların gündeminde tutulması için uğraş sarf ediyoruz. Yürüttüğümüz tüm gayrete siz Amerikalı Müslüman kardeşlerimizden de kuvvetli takviye ve katkı bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Türk Amerikan toplumundan Türkiye Amerika münasebetlerine katkı vermelerini beklediğini belirten Erdoğan, “Amerika’da elde ettiğiniz muvaffakiyetler en az sizler kadar bizi de milletimizi de gururlandırmaktadır. Önümüzdeki süreçte Amerikalı başarılı iş ve bilim insanlarımızın sayısının artacağına inanıyorum. Ticari, bilimsel, toplumsal ve kültürel alanda elde ettiğiniz başarılara paralel olarak siyasal alanda da daha fazla rol üstleneceğinizi ümit ediyorum. Önümüzdeki süreçte gerek federal seviyede, gerek eyalet seviyesinde içinizden çok daha fazla siyasi temsilci çıkartmanızı bekliyorum. Yalnızca Türkiye kökenlilerin sayısının 300 binleri aştığı bu kuvvetli topluluğa yakışan da budur. Bilhassa Amerika’da yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın kurduğu STK’ların ülkemizi, kültürümüzü ve tarihimizi Amerikalı dostlarımıza tanıtmaya yönelik çalışmalarını taktirle takip ediyorum. Türk Amerikan toplumu artık belli bir olgunluğa erişmiştir. Birlik ve birliktelik ortasında hareket ederek Türkiye Amerika bağlarına daha büyük katkılar vereceğinize inanıyorum. Türkiye ve ABD, münasebetler itibariyle ortak pahalara, ortak çıkarlara ve esaslı bir geçmişe dayanan müttefik ülkelerdir. Birtakım konularda periyot devir görüş ayrılıkları yaşasak da, birfazlaca bölgesel ve global sorunda misal tavır ve çıkarlara sahibiz. Ekonomik açıdan da büyük ve her geçen gün artan bir işbirliği potansiyelimiz var. Salgına karşın ikili ticaret hacmimiz geçen yıl 20 milyar doları aştı. Bu yıl da inşallah 25 milyar dolar düzeylerine ulaşacağız. 100 milyar dolar gayesine erişmek için de çalışmalarımızı sürat kesmeden sürdürüyoruz” diye konuştu.
“Sizlerden; PKK, YPG ve FETÖ’nün gerçek yüzünü Amerikalı dostlarınıza bıkmadan usanmadan anlatmaya devam etmenizi bekliyorum” açıklamasında bulunan Erdoğan, “Ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşinin karısında hiç bir palavra duramaz. Takıyye ve önlem kılıfı altında karanlık yüzlerini gizlemeye çalışsalar da FETÖ’nün eli karlı bir terör örgütü olduğu artık gün üzere ortadadır. Bizim nazaranvimiz, demokrasi ve insanlık düşmanı bu çetenin mensuplarının hukuk ve adalet önünde hesap vermelerini sağlamaktır” dedi. (İHA)
Alıntıdır