Trabzon Yasal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Türedi, hastalara ağır bakımda yer bulamazken kentin diğer yerinde şenlik düzenlendiğini belirterek yükselen olay sayılarına dikkat çekti.
Türedi, ağır bakımlarda yatan hasta sayının arttığını belirterek, “Yoğun bakımlarda beşerler can çekişiyor. Fakat bir bakıyorsunuz kentin öbür yerinde cümbüşler düzenleniyor. Bence bunu bir bütün halinde değerlendirilmeli. Toplumsal sorumlulukla her insanın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Şayet hiç bir kurala uymazsak elbette ki başa döneriz” dedi.
“YOĞUN BAKIMLARIN TAMAMI COVİD HASTALRIYLA DOLU”
Hastanedeki mevcut ağır bakımların tamamı Covid-19 hastalarıyla dolu olduğunu kaydeden Türedi, “Dördüncü atağın yaşandığı kesin. Trabzon’da hadise sayıları yüksek. Daha evvel ikinci atakta yakalamış olduğumuz yüksek sayıları şu anda yakalamış durumdayız. Hastaneye yatış oranları da yüksek. Bilhassa ağır bakında yatan hasta sayımızda maalesef fazla. Şu anda hastanemizdeki mevcut ağır bakımların tamamı Covid hastalarıyla dolu. Ek açmış olduğumuz ağır bakımlar var. Bu ağır bakımlardan da şimdi tamamı maalesef Covid hastalarıyla dolu” biçiminde konuştu.
“BİR ÇOK KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR”
pek fazlaca kişinin ömrüne kaybettiğine dikkat çeken Türedi, şu biçimde konuştu:
* Sürecin başından beri burası bölgedeki pandemi idaresinin değerli bir yer işgal ediyor. İşin neredeyse yüzde 70-80’ni yöneten bir hastane. Sayıların bu hale gelmesi etkiliyor. Pandemi hastanesi haline dönüştüğümüzde de burası bölgenin değerli üçüncü basamak hastanesi.
Başka sıhhat gereksinimlerini da karşılayan bir hastane. Onlarla ilgili olumsuz şeylere yol açıyor. Onun için insanların sorumlu davranması gerekiyor ki; hem Covid-19 hastaları yönetilebilsin hem bu süreç daha sağlıklı bir biçimde tamamlanabilsin. pek fazlaca kişi hayatını kaybediyor.
Aşılanmamış genç bir nüfus var. Maalesef şuanda ağır bakımda yatan hastalarımızın bir kısmı bunlar. Yaşlılardan bilhassa iki doz Sinovac aşısını olmuş, üçüncü dozu olmamış yani aşı programını tamamlamamış bireyler var.
Burada aşının tesirli olabilmesi için yalnızca aşı olması yetmiyor. Makul bir oranda kişinin aşılanması ve makul bir süre içerisinde aşılanması gerekiyor. Yoksa, bu vakte yayıldığında virüsün mutasyonu ile birlikte faal olan aşıların aktifliğini kaybetmesi gündeme geliyor.
İki doz Sinovac’ın bu biçimde bir şeyi var. Üçüncü dozu yapılmak gerekiyor. Şu anda Biontech aşıları faal. Devletimiz de bunu halkına ulaşılabilir ve fiyatsız bir biçimde sunuyor. Bunun şuurunda olmak lazım. Bunun kıymetini bilmek lazım.
Sıhhat topluluğunda arkadaşlarım var. örneğin İran meselai verebilirim. İran’da orta ara görüştüğümüz öğretim üyesi arkadaşlarımız var. Neredeyse iki yıllık süreç içerisinde çabucak hemen kendi sıhhat çalışanını dahi aşılayamıyormuş. Hem Covid ile gayret ediyor hem aşılanmamış sıhhat çalışanı var.
Bizim ülkemizde ise aşı 12 yaşına kadar herkese fiyatsız sunuluyor. Buna karşın çeşitli dedikodularla, mantığa uymayan sözlerle aşı zıtlığı var. Bunun sonuçlarını da maalesef ömrünü kaybeden insanlarımızla ödüyoruz.
“HASTALAR YER BULAMIYOR, KENTİN DİĞER BİR KÖŞESİNDE ŞENLİK DÜZENLENİYOR”
Hastalara ağır bakımda yer bulamazken kentin öbür yerinde şenlik düzenlenmesini eleştiren Türedi, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
* Toplumsal medyadan da vakit zaman tenkitlerde bulunuyorum. Bu tenkitler de maalesef ‘Başhekim isyan etti’ üzere başlıkla çıkıyor. Aslında bu bir isyan değil. Bu bir bilgilendirme. İsyan edecek bir durumumuz yok. Bizim mevcut sorumluluğumuz bu süreci yönetmeyi gerektiriyor.
* Makul vakit içinderda da olağan ki bilgilendirme yapmamızı gerektiriyor. Fakat bunu insanların dikkatini çekecek bir üslupta yapmanız gerekiyor. Neredeyse hastalarımıza ağır bakımda yer bulamazken bir tarafta kentin öteki bir yerinde şenlik düzenlenmesi, evvelce bu biçimde bir şey vardı, bizim kültürümüzde de var bu; cenaze meskeni olduğu vakit meskende müzik çalınmaz, düğün yapılmaz.
* Artık hayli ağır bir hasta potansiyeli var. Ağır bakımlarda beşerler can çekişiyor. Fakat bir bakıyorsunuz kentin öteki yerinde cümbüşler düzenleniyor. Bence bu bir bütün halinde değerlendirilmeli. Toplumsal sorumlulukla her insanın üzerine düşeni yapması gerekiyor.
* Sıhhat topluluğu esasen 2-2,5 yıldır bununla uğraşıyor. Beşerler yoruldu. 50-55 yaşında beşerler 7/24 üç, dört vardiya biçiminde PCR testlerini yetiştirmeye çaba ediyor. Konserlere, sinema salonlarına, kimi toplantılara katılmasıyla alakalı PCR örneği alınması gerekiyor.
* halbuki bu yalnızca örnek almak değil, bir de çalışma boyutu var bu bir iş yükü. Bu çalışan bireyler emekliliği yaşlanmış olan yaşlı arkadaşlarımız. Fedakarca 2,5 yıldır müsaade yapmadan çalışan beşerler.
* Her fazladan örnek onların omuzuna yüklenen çokdan yük manasına geliyor. İnsanların sorumlu davranıp, PCR testi değil direk aşılanarak bu işi birlikte bitirmemiz gerekiyor.
HİÇ BİR KURALA UYMAZSAK BAŞA DÖNERİZ
Kurallara uyulmaması durumunda tekrar başa dönüleceğine dikkat çeken Türedi şu biçimde konuştu:
* Maskeyi şayet kuralına uygun biçimde ağzımızı burnumuzu hoş kapatacak biçimde takmazsak, kolumuza takarsak, çene altına takarsak, cebimizde gezdirirsek kuralına uymadan, yalnızca maske değil her şeyde şahsi izolasyona uymazsak bu süreç bitmeyecek. Herkes bu bitsin diye dua ediyor lakin bitmesi için de üzerine düşen sorumluluğun gerektiği şeyi de yapması gerekiyor.
* Başa döndük diyemeyiz. Elimizde aşı var. 2-2,5 yıllık bir müddetç yönettik. Şayet hiç bir kurala uymazsak olağan olarakki başa döneriz. Gönül istiyor ki bu biçimde olmasın.
* İki doz Sinovac aşısı yapılan şahıslar virüs mutasyona uğramamış olsaydı şuan büsbütün sağlıklı bir biçimde yaşayacaklardı. Süreç uzadı. Virüs mutasyona uğradı.
* Artık delta varyantı ve türevleri insanlarda hastalık yapıyor. Şuan ağır bakımda iki doz aşılanmış beşerler var. Başa döndük demeyelim fakat başa dönebiliriz. Şu an 70-80’e yakın ağır bakımda yatan hastamız var. Onun iki katı kadar da hastanede yatan hastamız var.
Türedi, ağır bakımlarda yatan hasta sayının arttığını belirterek, “Yoğun bakımlarda beşerler can çekişiyor. Fakat bir bakıyorsunuz kentin öbür yerinde cümbüşler düzenleniyor. Bence bunu bir bütün halinde değerlendirilmeli. Toplumsal sorumlulukla her insanın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Şayet hiç bir kurala uymazsak elbette ki başa döneriz” dedi.
“YOĞUN BAKIMLARIN TAMAMI COVİD HASTALRIYLA DOLU”
Hastanedeki mevcut ağır bakımların tamamı Covid-19 hastalarıyla dolu olduğunu kaydeden Türedi, “Dördüncü atağın yaşandığı kesin. Trabzon’da hadise sayıları yüksek. Daha evvel ikinci atakta yakalamış olduğumuz yüksek sayıları şu anda yakalamış durumdayız. Hastaneye yatış oranları da yüksek. Bilhassa ağır bakında yatan hasta sayımızda maalesef fazla. Şu anda hastanemizdeki mevcut ağır bakımların tamamı Covid hastalarıyla dolu. Ek açmış olduğumuz ağır bakımlar var. Bu ağır bakımlardan da şimdi tamamı maalesef Covid hastalarıyla dolu” biçiminde konuştu.
“BİR ÇOK KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR”
pek fazlaca kişinin ömrüne kaybettiğine dikkat çeken Türedi, şu biçimde konuştu:
* Sürecin başından beri burası bölgedeki pandemi idaresinin değerli bir yer işgal ediyor. İşin neredeyse yüzde 70-80’ni yöneten bir hastane. Sayıların bu hale gelmesi etkiliyor. Pandemi hastanesi haline dönüştüğümüzde de burası bölgenin değerli üçüncü basamak hastanesi.
Başka sıhhat gereksinimlerini da karşılayan bir hastane. Onlarla ilgili olumsuz şeylere yol açıyor. Onun için insanların sorumlu davranması gerekiyor ki; hem Covid-19 hastaları yönetilebilsin hem bu süreç daha sağlıklı bir biçimde tamamlanabilsin. pek fazlaca kişi hayatını kaybediyor.
Aşılanmamış genç bir nüfus var. Maalesef şuanda ağır bakımda yatan hastalarımızın bir kısmı bunlar. Yaşlılardan bilhassa iki doz Sinovac aşısını olmuş, üçüncü dozu olmamış yani aşı programını tamamlamamış bireyler var.
Burada aşının tesirli olabilmesi için yalnızca aşı olması yetmiyor. Makul bir oranda kişinin aşılanması ve makul bir süre içerisinde aşılanması gerekiyor. Yoksa, bu vakte yayıldığında virüsün mutasyonu ile birlikte faal olan aşıların aktifliğini kaybetmesi gündeme geliyor.
İki doz Sinovac’ın bu biçimde bir şeyi var. Üçüncü dozu yapılmak gerekiyor. Şu anda Biontech aşıları faal. Devletimiz de bunu halkına ulaşılabilir ve fiyatsız bir biçimde sunuyor. Bunun şuurunda olmak lazım. Bunun kıymetini bilmek lazım.
Sıhhat topluluğunda arkadaşlarım var. örneğin İran meselai verebilirim. İran’da orta ara görüştüğümüz öğretim üyesi arkadaşlarımız var. Neredeyse iki yıllık süreç içerisinde çabucak hemen kendi sıhhat çalışanını dahi aşılayamıyormuş. Hem Covid ile gayret ediyor hem aşılanmamış sıhhat çalışanı var.
Bizim ülkemizde ise aşı 12 yaşına kadar herkese fiyatsız sunuluyor. Buna karşın çeşitli dedikodularla, mantığa uymayan sözlerle aşı zıtlığı var. Bunun sonuçlarını da maalesef ömrünü kaybeden insanlarımızla ödüyoruz.
“HASTALAR YER BULAMIYOR, KENTİN DİĞER BİR KÖŞESİNDE ŞENLİK DÜZENLENİYOR”
Hastalara ağır bakımda yer bulamazken kentin öbür yerinde şenlik düzenlenmesini eleştiren Türedi, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
* Toplumsal medyadan da vakit zaman tenkitlerde bulunuyorum. Bu tenkitler de maalesef ‘Başhekim isyan etti’ üzere başlıkla çıkıyor. Aslında bu bir isyan değil. Bu bir bilgilendirme. İsyan edecek bir durumumuz yok. Bizim mevcut sorumluluğumuz bu süreci yönetmeyi gerektiriyor.
* Makul vakit içinderda da olağan ki bilgilendirme yapmamızı gerektiriyor. Fakat bunu insanların dikkatini çekecek bir üslupta yapmanız gerekiyor. Neredeyse hastalarımıza ağır bakımda yer bulamazken bir tarafta kentin öteki bir yerinde şenlik düzenlenmesi, evvelce bu biçimde bir şey vardı, bizim kültürümüzde de var bu; cenaze meskeni olduğu vakit meskende müzik çalınmaz, düğün yapılmaz.
* Artık hayli ağır bir hasta potansiyeli var. Ağır bakımlarda beşerler can çekişiyor. Fakat bir bakıyorsunuz kentin öteki yerinde cümbüşler düzenleniyor. Bence bu bir bütün halinde değerlendirilmeli. Toplumsal sorumlulukla her insanın üzerine düşeni yapması gerekiyor.
* Sıhhat topluluğu esasen 2-2,5 yıldır bununla uğraşıyor. Beşerler yoruldu. 50-55 yaşında beşerler 7/24 üç, dört vardiya biçiminde PCR testlerini yetiştirmeye çaba ediyor. Konserlere, sinema salonlarına, kimi toplantılara katılmasıyla alakalı PCR örneği alınması gerekiyor.
* halbuki bu yalnızca örnek almak değil, bir de çalışma boyutu var bu bir iş yükü. Bu çalışan bireyler emekliliği yaşlanmış olan yaşlı arkadaşlarımız. Fedakarca 2,5 yıldır müsaade yapmadan çalışan beşerler.
* Her fazladan örnek onların omuzuna yüklenen çokdan yük manasına geliyor. İnsanların sorumlu davranıp, PCR testi değil direk aşılanarak bu işi birlikte bitirmemiz gerekiyor.
HİÇ BİR KURALA UYMAZSAK BAŞA DÖNERİZ
Kurallara uyulmaması durumunda tekrar başa dönüleceğine dikkat çeken Türedi şu biçimde konuştu:
* Maskeyi şayet kuralına uygun biçimde ağzımızı burnumuzu hoş kapatacak biçimde takmazsak, kolumuza takarsak, çene altına takarsak, cebimizde gezdirirsek kuralına uymadan, yalnızca maske değil her şeyde şahsi izolasyona uymazsak bu süreç bitmeyecek. Herkes bu bitsin diye dua ediyor lakin bitmesi için de üzerine düşen sorumluluğun gerektiği şeyi de yapması gerekiyor.
* Başa döndük diyemeyiz. Elimizde aşı var. 2-2,5 yıllık bir müddetç yönettik. Şayet hiç bir kurala uymazsak olağan olarakki başa döneriz. Gönül istiyor ki bu biçimde olmasın.
* İki doz Sinovac aşısı yapılan şahıslar virüs mutasyona uğramamış olsaydı şuan büsbütün sağlıklı bir biçimde yaşayacaklardı. Süreç uzadı. Virüs mutasyona uğradı.
* Artık delta varyantı ve türevleri insanlarda hastalık yapıyor. Şuan ağır bakımda iki doz aşılanmış beşerler var. Başa döndük demeyelim fakat başa dönebiliriz. Şu an 70-80’e yakın ağır bakımda yatan hastamız var. Onun iki katı kadar da hastanede yatan hastamız var.