Hitlerin Babası Ne Iş Yapıyordu ?

Leyla

Global Mod
Global Mod
25 Mar 2021
3,160
0
1
Hitler’in Babası Ne İş Yapıyordu?

Adolf Hitler, Nazi Almanyası’nın diktatörü olarak tarihe damgasını vurmuş bir figürdür. Onun hayatını ve kişiliğini anlamak, Almanya'nın o dönemdeki sosyo-politik ortamını kavrayabilmek için önemli olsa da, Hitler'in ailesi de onun hayatındaki etkileri ile merak uyandıran bir diğer husustur. Hitler'in babası, Alois Hitler, oldukça ilginç bir figürdür. Alois'in mesleği ve yaşam tarzı, oğlu Adolf Hitler'in kişiliğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamış olabilir.

Alois Hitler’in Mesleği ve Kariyeri

Alois Hitler, 1837 doğumlu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu sınırlarında doğmuştu. Birçok tarihçi, Alois’in iş hayatını, sıradan ve karışık bir biçimde tanımlar. Alois Hitler, yaşamı boyunca çeşitli işlerde çalıştı, ancak en uzun süreli ve en bilinen işi gümrük memurluğuydu. 1855’te, 18 yaşındayken Avusturya İmparatorluğu'na bağlı olarak, gümrük dairesinde çalışmaya başladı. Bu iş, onun kararlı ve disiplinli yapısını şekillendiren bir etken oldu.

Alois Hitler, gümrük memuru olarak devletin gelirlerini toplamakla görevliydi ve bunun yanında oldukça otoriter bir karaktere sahipti. Çalıştığı gümrük dairelerinde zaman zaman zorlu ve sert tutumlarıyla tanındı. Bu meslek, ona düzenli bir gelir ve prestij sağlamıştı. Ancak, Alois'in kariyerindeki bu başarı, zamanla onun egosunun büyümesine, sert ve acımasız bir figür haline gelmesine yol açtı. Yine de, 1890'larda Almanya’daki idari reformlar ve gümrük dairesinde yapılan değişiklikler sonucu emekli olana kadar, oldukça yüksek bir maaşla çalıştı.

Alois Hitler’in Kişiliği ve Aile İlişkileri

Alois Hitler’in kişiliği, oğlu Adolf'un psikolojik yapısını etkileyen önemli bir faktördü. Oğlu Adolf, ailesinde babasına karşı yoğun bir düşmanlık hissetmişti ve bu, onun kişisel gelişiminde derin izler bırakmıştır. Alois, oldukça disiplinli, sert ve baskıcı bir figürdü. Aile içindeki baskıcı tutumu, özellikle Adolf Hitler üzerinde kalıcı izler bırakmıştır. Oğlu Adolf, babasının otoriter tutumlarından ve çocukluk yıllarındaki duygusal baskılardan fazlasıyla etkilenmişti. Bu durum, Adolf’un ilerleyen yıllarda kendi diktatörlük anlayışına yansıyan bir unsur olmuştur.

Alois Hitler’in Aile Yaşamı ve Evlilikleri

Alois Hitler'in aile yaşamı da oldukça karmaşık ve sorunluydu. Hitler’in babası, üç kez evlenmişti. İlk evliliğinden bir oğlu oldu, ancak bu çocuk çok erken yaşta hayatını kaybetti. Alois’in ikinci evliliği ise Klara Pölzl ileydi ve bu evlilikten Adolf Hitler ve diğer çocuklar dünyaya geldi. Klara, oğlu Adolf’a karşı sevgi dolu ve hoşgörülü bir anne olarak bilinse de, Alois’in sert tavırları nedeniyle evlilikleri oldukça zor bir süreçti. Adolf’un, annesiyle olan yakın ilişkisi, babasına karşı duyduğu öfkenin tam tersiydi.

Alois Hitler’in Gümrük Memurluğu Kariyerinin Etkileri

Alois Hitler’in gümrük memurluğu, onun kişiliğinin şekillenmesinde büyük bir rol oynamıştır. Gümrük memurluğu, belirli bir disiplin ve düzen gerektiren bir meslekti ve bu, Alois’in yaşamında da bir yansıma buluyordu. Otoriter bir yaklaşım sergileyen Alois, evinde de benzer şekilde sert bir baba figürüydü. Hitler'in çocukluk yıllarında, babasının uyguladığı disiplin ve baskıcı tutumları, Adolf’un ilerleyen yıllarda “güçlü lider” olma arzusu ve egemenlik duygusuyla birleşti. Alois’in gümrük memuru olarak çalıştığı dönemdeki katı ve kurallara dayalı yaşam anlayışı, Adolf’un totaliter bir rejim kurma yönündeki arzularını besleyen bir zemin oluşturmuş olabilir.

Alois Hitler’in İkinci Evliliği ve Ailesinin Durumu

Alois’in ikinci eşi Klara Pölzl, Adolf’un annesi olarak önemli bir figürdür. Klara, oldukça naif, şefkatli ve babasına kıyasla çok daha anlayışlı bir figürdü. Ancak, Alois’in evdeki baskıcı tutumları, ailenin psikolojik yapısına olumsuz etkilerde bulundu. Adolf, babasının sertliğinden dolayı sık sık tartışmaların ortasında kalmış ve annesiyle daha yakın bir bağ kurmuştur. Bu içsel aile çatışmaları, Adolf'un kişiliğinin şekillenmesinde etkili olmuş ve onun karakterinde derin bir içsel çatışma yaratmıştır.

Hitler'in Babası ve Oğlu Arasındaki Gerilim

Adolf Hitler, babasının ona olan sert yaklaşımını ve otoriter tavırlarını büyük ölçüde reddetmişti. Bu, onun yaşamındaki en önemli psikolojik ve duygusal çatışmalardan biriydi. Alois, oğlunun sanata olan ilgisini hiçbir zaman desteklemedi, aksine onu daha “erişilebilir” ve “gerçekçi” mesleklerle, örneğin devlet memurluğuyla ilgilenmeye zorladı. Ancak Adolf, ressamlık ve sanat alanındaki yeteneğini geliştirmeye çalıştı. Oğlunun bu isteklerini göz ardı eden Alois, sonuçta Adolf ile arasında ciddi bir mesafe açılmasına yol açtı. Bu çatışmalar, Adolf’un genç yaşlarda otoriteye ve kurallara karşı duyduğu öfkenin temellerini atmıştı.

Hitler’in Babasının Ölümü ve Oğlu Üzerindeki Etkisi

Alois Hitler, 1903 yılında hayatını kaybettiğinde, Adolf henüz 14 yaşındaydı. Babasının ölümünün ardından Adolf, duygusal bir boşluk ve huzur bulmuş olabilir. Babasının baskıcı tavırlarından kurtulmuştu, ancak ona olan öfkesinin ve rahatsızlığının etkileri, Adolf’un gelecekteki davranışlarını şekillendirmeye devam etti. Hitler’in kendi totaliter yönetim anlayışı, belki de bir tür babasına karşı bir tür isyan olarak ortaya çıkmış olabilir. Babasının, gücü ve kontrolü elinde tutma biçimi, Adolf’un gelecekteki politik kariyerinin temel taşlarını atmasına neden olmuştur.

Sonuç

Alois Hitler, oldukça katı bir disipline sahip bir devlet memuru ve sert bir baba figürüydü. Onun mesleği, gümrük memurluğu, hem yaşamını hem de ailesini etkilemişti. Oğlu Adolf’un kişiliği, babasının baskılarından ve sert tutumlarından ciddi şekilde etkilenmişti. Adolf’un ilerleyen yıllarda oluşturduğu totaliter rejim anlayışı, belki de babasından aldığı ilhamla şekillendi. Ailesindeki içsel çatışmalar ve psikolojik baskılar, Adolf’un hayatta yapacağı tercihlerde önemli bir rol oynamıştır. Adolf Hitler'in babasının mesleği ve ailesindeki yaşam, onun politik kariyerinin şekillenmesinde büyük bir etkiye sahip olmuştur.