İran ile nükleer mutabakatın tarafı olan Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya içinde bugün Avusturya’nın başşehri Viyana’da muahedeye geri dönüş müzakereleri bir daha başladı.
Avusturya’nın başşehri Viyana’da İran ile nükleer muahedenin tarafları Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya içinde bugün 5 ay ortanın akabinde muahedeye geri dönüş müzakereleri bir daha başladı.
ABD İÇİN DEVREYE GİRECEKLER
Avrupa Birliği (AB) koordinatörlüğünde yapılacak yedinci çeşit nükleer müzakerelerde, 2018 yılında mutabakattan ayrılan ABD’nin bir daha mutabakata dönmesinin yolları aranacak. Tahran idaresinin Washington ile direkt görüşmek istemediği müzakerelere ABD idaresi direkt katılmayacak.
İRAN’DAN ‘YAPTIRIMI KALDIRIN’ DAVETİ
Tahran idaresi Viyana müzakerelerinin gerçekçi bir temelde yapılmasını ve kendisine yönelik uygulanan ABD yaptırımlarının tek seferde büsbütün kaldırılmasını istiyor.
Washington idaresi ise İran’ın nükleer faaliyetlerini ve uranyum zenginleştirme süreçlerini nükleer mutabakatta belirlenen düzeye çekmesini ve Tahran idaresinin kural koymadan mutabakata geri dönmesini istiyor. İran’ın balistik füze faaliyetleri ve bölgesel tesiri ise ABD’nin imzalanacak nükleer muahedeye eklemek istediği başka husus başlıklarını kapsıyor.
ABD 2018 YILINDA MUAHEDEDEN ÇEKİLMİŞTİ
ABD ile İran içinde milletlerarası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve kontrol altına alındığı nükleer mutabakat, 16 Ocak 2016’da Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun (BMGK) onayıyla imzalanmıştı.
İki ülke içinde bağlantıları kısmen olağanlaştıran ve İran üstündeki yaptırımları kaldıran nükleer muahede ABD Lideri Donald Trump devrinde bozulmuştu.
ABD’nin eski Lideri Donald Trump’ın kendisindilk evvelki hükümetin imzaladığı nükleer muahedeyi yetersiz görmesi ve Tahran idaresinin füze faaliyetleri ve bölgesel etkisinin de muahedeye dahil edilmesini istemesi iki ülke içinde krize niye olmuştu. ABD’nin 2018 yılında nükleer muahededen tek taraflı olarak çekilmesi ve İran’a ağır ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlaması nükleer mutabakatın geleceğini zora soktu.
URANYUM ZENGİNLEŞTİRME FAALİYETLERİNE BAŞLAMIŞTI
Kapsamlı Ortak Aksiyon Planı ismi verilen nükleer muahededen çekilmeyen Tahran idaresi ise, ABD’nin yaptırımlarına karşılık olarak mutabakatın kendisine verdiği bir hak olarak gördüğü kademeli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine başlamıştı. Nükleer muahedenin yüzde 3,67 oranında tanıdığı uranyum zenginleştirme ve en hayli 300 kilogram uranyumu elinde tutabilme kuralını kademeli olarak arttıran Tahran idaresi yüzde 20 ve yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.
İran Atom Gücü Kurumu tarafınca yapılan son açıklamada Tahran idaresinin yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokundan 210 kilogram ve yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokundan 25 kilograma sahip olduğu belirtilmişti.
İran’ın artan nükleer faaliyetleri ve uranyum zenginleştirmesine ait 13 Ekim tarihinde konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamada, İran ile diplomasi sürecinin başarısız olması halinde Washington’un “diğer seçenekleri devreye sokmak için hazır olduğunu” söylemişti.
İran ile 4+1 ülkeleri içinde birinci vakit içinderda 6 Nisan tarihinde başlayan nükleer muahedeye geri dönüş müzakerelerine, İran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleri niçiniyle orta verilmişti.
Avusturya’nın başşehri Viyana’da İran ile nükleer muahedenin tarafları Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya içinde bugün 5 ay ortanın akabinde muahedeye geri dönüş müzakereleri bir daha başladı.
ABD İÇİN DEVREYE GİRECEKLER
Avrupa Birliği (AB) koordinatörlüğünde yapılacak yedinci çeşit nükleer müzakerelerde, 2018 yılında mutabakattan ayrılan ABD’nin bir daha mutabakata dönmesinin yolları aranacak. Tahran idaresinin Washington ile direkt görüşmek istemediği müzakerelere ABD idaresi direkt katılmayacak.
İRAN’DAN ‘YAPTIRIMI KALDIRIN’ DAVETİ
Tahran idaresi Viyana müzakerelerinin gerçekçi bir temelde yapılmasını ve kendisine yönelik uygulanan ABD yaptırımlarının tek seferde büsbütün kaldırılmasını istiyor.
Washington idaresi ise İran’ın nükleer faaliyetlerini ve uranyum zenginleştirme süreçlerini nükleer mutabakatta belirlenen düzeye çekmesini ve Tahran idaresinin kural koymadan mutabakata geri dönmesini istiyor. İran’ın balistik füze faaliyetleri ve bölgesel tesiri ise ABD’nin imzalanacak nükleer muahedeye eklemek istediği başka husus başlıklarını kapsıyor.
ABD 2018 YILINDA MUAHEDEDEN ÇEKİLMİŞTİ
ABD ile İran içinde milletlerarası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve kontrol altına alındığı nükleer mutabakat, 16 Ocak 2016’da Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun (BMGK) onayıyla imzalanmıştı.
İki ülke içinde bağlantıları kısmen olağanlaştıran ve İran üstündeki yaptırımları kaldıran nükleer muahede ABD Lideri Donald Trump devrinde bozulmuştu.
ABD’nin eski Lideri Donald Trump’ın kendisindilk evvelki hükümetin imzaladığı nükleer muahedeyi yetersiz görmesi ve Tahran idaresinin füze faaliyetleri ve bölgesel etkisinin de muahedeye dahil edilmesini istemesi iki ülke içinde krize niye olmuştu. ABD’nin 2018 yılında nükleer muahededen tek taraflı olarak çekilmesi ve İran’a ağır ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlaması nükleer mutabakatın geleceğini zora soktu.
URANYUM ZENGİNLEŞTİRME FAALİYETLERİNE BAŞLAMIŞTI
Kapsamlı Ortak Aksiyon Planı ismi verilen nükleer muahededen çekilmeyen Tahran idaresi ise, ABD’nin yaptırımlarına karşılık olarak mutabakatın kendisine verdiği bir hak olarak gördüğü kademeli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine başlamıştı. Nükleer muahedenin yüzde 3,67 oranında tanıdığı uranyum zenginleştirme ve en hayli 300 kilogram uranyumu elinde tutabilme kuralını kademeli olarak arttıran Tahran idaresi yüzde 20 ve yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.
İran Atom Gücü Kurumu tarafınca yapılan son açıklamada Tahran idaresinin yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokundan 210 kilogram ve yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokundan 25 kilograma sahip olduğu belirtilmişti.
İran’ın artan nükleer faaliyetleri ve uranyum zenginleştirmesine ait 13 Ekim tarihinde konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamada, İran ile diplomasi sürecinin başarısız olması halinde Washington’un “diğer seçenekleri devreye sokmak için hazır olduğunu” söylemişti.
İran ile 4+1 ülkeleri içinde birinci vakit içinderda 6 Nisan tarihinde başlayan nükleer muahedeye geri dönüş müzakerelerine, İran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleri niçiniyle orta verilmişti.