Kanada’nın British Columbia Üniversitesi ve Vancouver Coastal Health (VCH) araştırmacılarından oluşan bir takım tarafınca yürütülen ve çeşidinin birinci örneği olan çalışma, kök hücrelerle aşılanmış küçük bir implantın, bedenin kendi başına insülin üretmesine yardımcı olabileceğini gösterdi.
Çalışmaya ait CTV’ye konuşan Vancouver General Hospital endokrinoloğu Dr. David Thompson, “artık Tip-1 diyabet hastaları için daha evvel hiç var olmayan bir umut var” dedi.
Çalışma kararı, 25 kuruş büyüklüğünde bir aygıtın, Tip 1 çeşidi diyabeti olan on beş hastanın karın derilerinin altına yerleştirildiğini belirten Dr. Thompson, “Cihaz, laboratuvarda yetiştirilen tek bir kök hücre dizisinden üretilen ve kan şekerini denetim eden hormon olan insülini yapmaktan sorumlu milyonlarca hücre içeriyor” dedi.
Cell Stem Cell isimli bilimsel mecmuanın son sayısında da yayımlanan çalışmada, implanttaki hücreler tarafınca salınan insülin ölçüsünü ölçmek için, insülin oluşumunun bir yan eseri olarak kana salınan bir amino asit zinciri olan C-peptidi kullanıldı.
Şeker hastalarının kullandığı enjekte edilen insülinlerin C-peptid üretmediği hatırlatılan çalışmanın bulgularına bakılırsa, iştirakçilerin C-peptid düzeyleri yemek yedikten daha sonra yükseldiği ve doğal olarak insülin ürettiklerine dair deliller gösterdiği açıklandı.
Çalışmadaki hastaların ayrıyeten amaç kan şekeri aralığında yüzde 13 daha fazla vakit harcadıkları ve kimilerinin da implant yardımıyla enjekte ettikleri insülin ölçüsünü azaltabildikleri tespit edildi.
CTV’nin görüşlerine yer verdiği Toronto’daki Mount Sinai Hastanesi Diyabet Klinik Araştırma Ünitesi Yöneticisi Dr. Bruce Perkins, “Bunun geniş kapsamlı tedavi ve diyabetli herkes için hazır olduğu etapta değiliz. Ancak Tip 1 diyabetli bir beşere insülin üretebilen hücrelerin yerleştirilmesi ve bu hücrelerin bir ölçü insülin üretip bir yıl hayatta kalması fikri ileriye gerçek atılmış kusursuz bir adım.” dedi.
Çalışmaya ait CTV’ye konuşan Vancouver General Hospital endokrinoloğu Dr. David Thompson, “artık Tip-1 diyabet hastaları için daha evvel hiç var olmayan bir umut var” dedi.
Çalışma kararı, 25 kuruş büyüklüğünde bir aygıtın, Tip 1 çeşidi diyabeti olan on beş hastanın karın derilerinin altına yerleştirildiğini belirten Dr. Thompson, “Cihaz, laboratuvarda yetiştirilen tek bir kök hücre dizisinden üretilen ve kan şekerini denetim eden hormon olan insülini yapmaktan sorumlu milyonlarca hücre içeriyor” dedi.
Cell Stem Cell isimli bilimsel mecmuanın son sayısında da yayımlanan çalışmada, implanttaki hücreler tarafınca salınan insülin ölçüsünü ölçmek için, insülin oluşumunun bir yan eseri olarak kana salınan bir amino asit zinciri olan C-peptidi kullanıldı.
Şeker hastalarının kullandığı enjekte edilen insülinlerin C-peptid üretmediği hatırlatılan çalışmanın bulgularına bakılırsa, iştirakçilerin C-peptid düzeyleri yemek yedikten daha sonra yükseldiği ve doğal olarak insülin ürettiklerine dair deliller gösterdiği açıklandı.
Çalışmadaki hastaların ayrıyeten amaç kan şekeri aralığında yüzde 13 daha fazla vakit harcadıkları ve kimilerinin da implant yardımıyla enjekte ettikleri insülin ölçüsünü azaltabildikleri tespit edildi.
CTV’nin görüşlerine yer verdiği Toronto’daki Mount Sinai Hastanesi Diyabet Klinik Araştırma Ünitesi Yöneticisi Dr. Bruce Perkins, “Bunun geniş kapsamlı tedavi ve diyabetli herkes için hazır olduğu etapta değiliz. Ancak Tip 1 diyabetli bir beşere insülin üretebilen hücrelerin yerleştirilmesi ve bu hücrelerin bir ölçü insülin üretip bir yıl hayatta kalması fikri ileriye gerçek atılmış kusursuz bir adım.” dedi.