Ancak Gazzelilerin ülkeyi terk etmesinin ana yolu olan Mısır ile Refah sınır kapısı, İsrail güçlerinin mayıs ayındaki askeri saldırı sırasında burayı ele geçirmesinin ardından kapatıldı. Mısır protesto amacıyla geçiş kapısının kendi tarafını kapattı ve İsrail ordusuna göre Gazze kısmı daha sonra çıkan bir yangında yok oldu; bu da geçişin yakında yeniden açılacağı yönündeki umutları boşa çıkardı.
Aile üyeleri, Mayıs ayı başlarında ülkeyi terk etmeleri gereken en az iki hasta Gazzelinin tahliyeyi beklerken öldüğünü söyledi.
Refah Sınır Kapısı'nın kapatılması nedeniyle Perşembe günü çıkışlarına izin verilen çocuk grubu, diğer bir sınır kapısı olan Kerem Şalom üzerinden İsrail topraklarına, oradan da Mısır'a getirildi. Hareketin, ciddi hastaların Gazze'den güvenli bir şekilde ayrılması için yeni ve kalıcı bir rota oluşturması pek mümkün görünmüyor.
Perşembe günü sınırı geçen çocuklardan biri de Sadeel Hamdan adında 10 aylık bir kız çocuğuydu.
Ailesi aylardır Sadeel'in durumunun kötüleşmesini artan bir korkuyla izlemişti. Babası Tamer Hamdan, ağır karaciğer yetmezliği nedeniyle midesinin balon gibi şiştiğini ve acilen organ nakline ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Haftalarca süren bekleyişin ardından Perşembe sabahı Hamdan ve Sadeel'in bölgeyi terk etmelerine nihayet izin verildi. İsrail'e girdikten sonra diğer hastalarla birlikte Mısır topraklarına girdikleri İsrail sınır kapısı Nitzana'ya götürüldüklerini söyledi.
Kontrol noktasının Mısır tarafında bir otobüste otururken kendisine telefonla ulaşılan Bay Hamdan, “Tanrıya şükür” dedi. “Sadeel'i sağ salim çıkardığımız için çok mutluyuz. Artık tedavisini tamamlamamız gerekiyor.”
Ancak Gazze'den ayrılışı hem acı hem de tatlıydı. Bay Hamdan, kısmi karaciğer bağışçısı olabilmek için kızıyla birlikte seyahat etmişti ancak karısı ve diğer üç çocuğunun seyahat etmesi yasaklandı. Gazze'deki kaderlerinden korktuğunu söyledi.
“Hepimiz bilinmeyene doğru gidiyoruz” dedi.
Giden her hastaya karşılık pek çok kişi geride kaldı. Gazze'nin merkezinden bir üniversite profesörü olan Muna Abu Holi, kızlarından birinin ölümüne ve diğer ikisinin de ciddi şekilde yaralanmasına neden olan patlamadan sağ kurtuldu.
Gazze Sağlık Bakanlığı belgelerine göre, hayatta kalan iki kızına 7 Mayıs'ta tıbbi tedavi görmek üzere Refah sınır kapısından geçme izni verildi. Ancak İsrail'in saldırısı sınırın kapanmasına yol açtı.
Bayan Abu Holi, “Mümkün olan her umuda sarılıyoruz” dedi. “Duyduğumuz her habere tutunuyoruz.”
Aile üyeleri, Mayıs ayı başlarında ülkeyi terk etmeleri gereken en az iki hasta Gazzelinin tahliyeyi beklerken öldüğünü söyledi.
Refah Sınır Kapısı'nın kapatılması nedeniyle Perşembe günü çıkışlarına izin verilen çocuk grubu, diğer bir sınır kapısı olan Kerem Şalom üzerinden İsrail topraklarına, oradan da Mısır'a getirildi. Hareketin, ciddi hastaların Gazze'den güvenli bir şekilde ayrılması için yeni ve kalıcı bir rota oluşturması pek mümkün görünmüyor.
Perşembe günü sınırı geçen çocuklardan biri de Sadeel Hamdan adında 10 aylık bir kız çocuğuydu.
Ailesi aylardır Sadeel'in durumunun kötüleşmesini artan bir korkuyla izlemişti. Babası Tamer Hamdan, ağır karaciğer yetmezliği nedeniyle midesinin balon gibi şiştiğini ve acilen organ nakline ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Haftalarca süren bekleyişin ardından Perşembe sabahı Hamdan ve Sadeel'in bölgeyi terk etmelerine nihayet izin verildi. İsrail'e girdikten sonra diğer hastalarla birlikte Mısır topraklarına girdikleri İsrail sınır kapısı Nitzana'ya götürüldüklerini söyledi.
Kontrol noktasının Mısır tarafında bir otobüste otururken kendisine telefonla ulaşılan Bay Hamdan, “Tanrıya şükür” dedi. “Sadeel'i sağ salim çıkardığımız için çok mutluyuz. Artık tedavisini tamamlamamız gerekiyor.”
Ancak Gazze'den ayrılışı hem acı hem de tatlıydı. Bay Hamdan, kısmi karaciğer bağışçısı olabilmek için kızıyla birlikte seyahat etmişti ancak karısı ve diğer üç çocuğunun seyahat etmesi yasaklandı. Gazze'deki kaderlerinden korktuğunu söyledi.
“Hepimiz bilinmeyene doğru gidiyoruz” dedi.
Giden her hastaya karşılık pek çok kişi geride kaldı. Gazze'nin merkezinden bir üniversite profesörü olan Muna Abu Holi, kızlarından birinin ölümüne ve diğer ikisinin de ciddi şekilde yaralanmasına neden olan patlamadan sağ kurtuldu.
Gazze Sağlık Bakanlığı belgelerine göre, hayatta kalan iki kızına 7 Mayıs'ta tıbbi tedavi görmek üzere Refah sınır kapısından geçme izni verildi. Ancak İsrail'in saldırısı sınırın kapanmasına yol açtı.
Bayan Abu Holi, “Mümkün olan her umuda sarılıyoruz” dedi. “Duyduğumuz her habere tutunuyoruz.”