Sonbahardaki hadise artışının geçen seneye göre daha yüksek olduğunu belirten Öztürk bunun niçinlerini ve alınması gereken önlemleri deklare etti.
18 aydır devam eden pandemi, sonbaharda da sürat kesmedi. Üstelik hadiseler artmaya başladı… Birtakım uzmanlar dördüncü dalga uyarısı yaparken, çabucak hemen 3’üncü dalganın bitmediğini hatırlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, hadise sayılarındaki artışla ilgili şu saptamaları yaptı:
Dr. Ali Vefa Öztürk
KAPALI ALANLAR RİSKİ ARTIRIYOR
Yeni varyantlarla birlikte yasakların kısmen kalkmasıyla ve insanların rehavete kapılmaları niçiniyle bugünlerde hadise sayıları artıyor ve bu artış devam edip düşüşe geçmiyor. ötürüsıyla şu anda üçüncü dalga daha bitmemiştir ve üç bitmeden dördüncü dalgadan kelam edemeyiz. Bunun sebebi de sonbahar aylarına bağlı olarak kapalı yerlerde daha fazla vakit geçirmemiz, okulların açılması niçiniyle her konuttan aşağı üst bir yahut iki kişinin toplu yerlerde uzun mühlet vakit geçirmek zorunda kalması, artık daha fazla kişinin kapalı alanlarda çalışmasıdır. Tüm bunların yanında insanların çalıştıkları yerlerde ve okullarda öğrencilerin artık hava soğuduğu için daha az cam ve kapı açabiliyor olmaları şu anki hadise artışlarının sebepleri içinde yer almaktadır.
AŞILI OLANLAR DA VİRÜSÜ YAYABİLİR
Olay artış suratının geçen seniçin daha fazla olmasının en kıymetli sebepleri ise aşıdan dolayı insanların rahatlaması (halbuki aşı yaptıranların da önlemlere birebir biçimde devam etmesi gerekiyor çünkü virüs taşıyıp, bulaştırma riskleri var), yasakların gevşemiş olması, sokağa çıkma yasaklarının hiç kalmaması ve bunun yanında insanların artık maske takmamaya başlamasıdır. Tüm bunlardan dolayı hâlâ biz üçüncü dalgayı atlatamadık.
VİRÜS YÜKÜMÜZÜ ARTIRMAMALIYIZ
Son olay sayıları ve vefat oranları en az birinci ikinci dalga kadar hala yüksek ve bu bize kesinlikle tedbirler almamız gerektiğini göstermektedir. Bu tedbirlerin başında da hijyene-sosyal araya dikkat etmek, maske takmak ve kapalı alanlarda havalandırma işini daha âlâ yapmak geliyor. Bunun yanında bir daha mecbur kalmadıkça kapalı alanlara girmemeliyiz. Girmek zorunda kaldığımızda da şayet içeride uzun mühlet vakit geçireceksek sık aralıklarla mola vermeliyiz. Kapalı yerde ne kadar uzun müddet kalınırsa o ortamda virüs yükü artar. ötürüsıyla biz de virüslerden epeyce daha fazla etkileniriz, daha fazla virüs yükümüz olur ve hastalık kapma ihtimalimiz de artar.
OKULLARDA DERS MÜHLETLERİ KISALTILMALI
Okullarla ilgili en kıymetli noktalardan biri ders müddetlerinin kısaltılmasıdır. Birebir durum işyerleri için de geçerli… İş yerlerinde çalışmaya muhakkak aralıklarla orta verilmeli, tıpkı okullardaki teneffüsler üzere molalar olmalı ve ortam havalandırılmalıdır. Bunun yanında mecbur kalmadıkça kapalı alanlarda, okullarda öğrencilerin ve çalışanların maskelerini çıkartmamaları gerekir. Sık molalarla maskenin verdiği zahmet azaltılabilir.
18 aydır devam eden pandemi, sonbaharda da sürat kesmedi. Üstelik hadiseler artmaya başladı… Birtakım uzmanlar dördüncü dalga uyarısı yaparken, çabucak hemen 3’üncü dalganın bitmediğini hatırlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, hadise sayılarındaki artışla ilgili şu saptamaları yaptı:
Dr. Ali Vefa Öztürk
KAPALI ALANLAR RİSKİ ARTIRIYOR
Yeni varyantlarla birlikte yasakların kısmen kalkmasıyla ve insanların rehavete kapılmaları niçiniyle bugünlerde hadise sayıları artıyor ve bu artış devam edip düşüşe geçmiyor. ötürüsıyla şu anda üçüncü dalga daha bitmemiştir ve üç bitmeden dördüncü dalgadan kelam edemeyiz. Bunun sebebi de sonbahar aylarına bağlı olarak kapalı yerlerde daha fazla vakit geçirmemiz, okulların açılması niçiniyle her konuttan aşağı üst bir yahut iki kişinin toplu yerlerde uzun mühlet vakit geçirmek zorunda kalması, artık daha fazla kişinin kapalı alanlarda çalışmasıdır. Tüm bunların yanında insanların çalıştıkları yerlerde ve okullarda öğrencilerin artık hava soğuduğu için daha az cam ve kapı açabiliyor olmaları şu anki hadise artışlarının sebepleri içinde yer almaktadır.
AŞILI OLANLAR DA VİRÜSÜ YAYABİLİR
Olay artış suratının geçen seniçin daha fazla olmasının en kıymetli sebepleri ise aşıdan dolayı insanların rahatlaması (halbuki aşı yaptıranların da önlemlere birebir biçimde devam etmesi gerekiyor çünkü virüs taşıyıp, bulaştırma riskleri var), yasakların gevşemiş olması, sokağa çıkma yasaklarının hiç kalmaması ve bunun yanında insanların artık maske takmamaya başlamasıdır. Tüm bunlardan dolayı hâlâ biz üçüncü dalgayı atlatamadık.
VİRÜS YÜKÜMÜZÜ ARTIRMAMALIYIZ
Son olay sayıları ve vefat oranları en az birinci ikinci dalga kadar hala yüksek ve bu bize kesinlikle tedbirler almamız gerektiğini göstermektedir. Bu tedbirlerin başında da hijyene-sosyal araya dikkat etmek, maske takmak ve kapalı alanlarda havalandırma işini daha âlâ yapmak geliyor. Bunun yanında bir daha mecbur kalmadıkça kapalı alanlara girmemeliyiz. Girmek zorunda kaldığımızda da şayet içeride uzun mühlet vakit geçireceksek sık aralıklarla mola vermeliyiz. Kapalı yerde ne kadar uzun müddet kalınırsa o ortamda virüs yükü artar. ötürüsıyla biz de virüslerden epeyce daha fazla etkileniriz, daha fazla virüs yükümüz olur ve hastalık kapma ihtimalimiz de artar.
OKULLARDA DERS MÜHLETLERİ KISALTILMALI
Okullarla ilgili en kıymetli noktalardan biri ders müddetlerinin kısaltılmasıdır. Birebir durum işyerleri için de geçerli… İş yerlerinde çalışmaya muhakkak aralıklarla orta verilmeli, tıpkı okullardaki teneffüsler üzere molalar olmalı ve ortam havalandırılmalıdır. Bunun yanında mecbur kalmadıkça kapalı alanlarda, okullarda öğrencilerin ve çalışanların maskelerini çıkartmamaları gerekir. Sık molalarla maskenin verdiği zahmet azaltılabilir.