HES koduna aşılı olduğu yüklenmiş lakin aşısı olmayan ya da daima geçersiz PCR raporu alan şahıslar olduğuna yönelik argümanlar toplumsal medyada sık sık yer almaya başladı. Bunlar içinde; birtakım aşı aykırısı tabiplerin, meslektaşlarına, “Aşıyı yapma, çöpe at, yapılmış göster, kişi başı 2 bin 500 TL al” dediği biçiminde argümanlar da yer aldı.
Bu argümanlar toplumsal medyada ağırlaşırken, İstanbul’da bir özel hastanede Covid-19 aşısı olmayan şahıslara para karşılığı aşı kartı oluşturulduğu ve sisteme aşı olmuş üzere kayda girildiği ihbarı üzerine gözaltına alının 6 şüpheliden 3’ünün tutuklandığı, öteki 3 çalışan ise isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldığı ileri sürüldü. Teze ait Valilik ya da Vilayet Sıhhat Müdürlüğü tarafınca resmi bir açıklama yapılmazken, Prof. Dr. Tayfun Uzbay da Sıhhat Bakanlığı’na, “İddialara ait tedbir alın” davetinde bulundu.
ÖNEMLİ ÖNLEMLER ALMAK ZORUNDAYIZ
Rüşvet karşılığı, sistem üzerinde aşı ve PCR testi yapılmış üzere gösterildiği tezlerinin son günlerde toplumsal medyada yayıldığını kaydeden Prof. Dr. Uzbay, “bir müddetdir alandaki sağlıkçı arkadaşlardan kendilerine bu cins teklifler geldiği formunda haberler duyuyorduk ve bunları pek de önemsemiyorduk. Lakin rüşvet karşılığı aşı ve PCR testi yapıldığı haberleri toplumsal medyada da süratle yayıldı. Bunların hakikat olmamasını temenni etmekle ve sıhhat çalışanının asla bu biçimde iğrenç bir işe alet olmayacağını düşünmekle birlikte bu haberleri ciddiye almak ve bu biçimde bir teşebbüs olsun olmasın katiyen bu bahiste önemli önlemler almak zorundayız” ihtarında bulundu.
Prof. Dr. Tayfun Uzbay
SAĞLIKÇILARIN ORTASINDA AZ DA OLSA AŞI TERSLERİ VAR
“Ezici bir çoğunluğunun bu biçimde bir hususa asla alet olmayacağını biliyorum lakin burada iki şeyi göz arkası edemeyiz“ diyen Uzbay, o iki mevzuyu şu biçimde sıraladı:
“Birincisi, sağlıkçıların içinde da az da olsa aşı karşıları var. Aşı terslerinin ne kadar gözü kara ve kural tanımaz biçimde davranarak oburlarının sıhhatini hiçe saydıklarını toplumsal medya başta olmak üzere çeşitli platformlarda net bir biçimde görüyoruz. Burada para ilgisine de gerek yok. Pekala ortalarında bir dayanışma oluşturup aşı ve PCR sorununu çarçabuk halledebilirler. İkincisi ise insan faktörüdür. Maalesef kontrolün kâfi olmadığı her yerde yüksek kar vaat eden tekliflerin az da olsa kabul edicileri olabilir. ötürüsı ile bu söylentileri ya da haberleri ciddiye almakta fayda var.”
AKLIMIZA GELMEYEN BİR SÜRÜ SİSTEM OLABİLİR
Diğerlerinin da aşı yapılıp yapılmadığına şahit olması ya da aşı yerlerinde kamera bulunması üzere mevzuların bu üzere argümanları önlemek için kâfi olmadığını belirten Uzbay, “Pekala aşı yapılan enjektörlerden birinde serum fizyolojik üzere aşı ile ilgisi olmayan bir sıvı olabilir ya da hiç aşı merkezine gidilmeden de T.C. kimlik numarası ile aşı sürecinin tamamlandığı sisteme girilebilir. Yapılmayan aşıyı çöpe atmak yahut imha etmek de sıkıntı değil. Alışılmış ki bu işin bizim aklımıza gelmeyen öbür bir sürü yolu ve formülü de olabilir” dedi.
TOPLUM SIHHATİNİ ÖNEMLİ TEHLİKEYE ATIYORLAR
Sıhhat Bakanlığı’nın bu tezleri ciddiye alması ve karşı tedbirleri kesinlikle hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Uzbay, “Ayrıca bu üslup tekliflerde bulunanların ve yakalananların ifşa edilmesinde ve cezalandırılmasında fayda var. Zira toplumda aşılama seviyesi çabucak hemen istenilen düzeyde değil ve bunu yapanlar toplum sıhhatini önemli biçimde tehlikeye atıyorlar” biçiminde konuştu.
BU DURUM VİRÜSÜN YAYILMASINI TEŞVİK EDER
Artık bir kapanmayı daha ekonomik olarak kaldırabilecek durumda olmadığımızı kaydeden Prof. Dr. Uzbay, “Okullar açık ve mümkün mertebe açık tutulmaya çalışılacak. İktisadın çarklarının dönmesi için iş hayatının tüm alanlarında günlük hayat devam edecek. HES koduna aşılı olduğu yüklenmiş fakat aşısı olmayan ya da daima düzmece PCR raporu ile işe gelip gitmeye devam eden bir sürü insanın etrafınızda olduğunu düşünebiliyor musunuz? Üstelik bu tip bireylerin birçok Covid-19’a da inanmıyor ve son derece rahat davranıyorlar. Sabah birlikte toplu taşımı kullandığınız ya da iş yerinde ofisi yahut yemekhaneyi paylaştığınız şahıslar uydurma aşılı olabilir. Bu durum virüsün yayılmasını teşvik edecektir” ikazında bulundu.
GEREKLİ YASAL TEDBİRLER VE DÜZENLEMELER YAPILMALI
“Sahte aşı ve PCR konusu dikkatle takip edilmeli, gerekli yasal tedbirler ve düzenlemeler yapılmalıdır” sözlerini kullanan Uzbay, “Sahte aşının önemsenmemesi, aşı yaptıranlara da büyük bir saygısızlık olmasının yanı sıra pandeminin uzamasına katkı sağlayacaktır. Bu günlerde, aşılı olanlar dahil her insanın bu haberleri ciddiye alarak, bulundukları ortamda geçersiz aşılı yahut düzmece PCR testli şahıslar olabileceğini hesaba katıp maske, uzaklık ve paklık kurallarına daha fazlaca dikkat etmesi yerinde olacaktır” açıklamasını yaptı.
Bu argümanlar toplumsal medyada ağırlaşırken, İstanbul’da bir özel hastanede Covid-19 aşısı olmayan şahıslara para karşılığı aşı kartı oluşturulduğu ve sisteme aşı olmuş üzere kayda girildiği ihbarı üzerine gözaltına alının 6 şüpheliden 3’ünün tutuklandığı, öteki 3 çalışan ise isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldığı ileri sürüldü. Teze ait Valilik ya da Vilayet Sıhhat Müdürlüğü tarafınca resmi bir açıklama yapılmazken, Prof. Dr. Tayfun Uzbay da Sıhhat Bakanlığı’na, “İddialara ait tedbir alın” davetinde bulundu.
ÖNEMLİ ÖNLEMLER ALMAK ZORUNDAYIZ
Rüşvet karşılığı, sistem üzerinde aşı ve PCR testi yapılmış üzere gösterildiği tezlerinin son günlerde toplumsal medyada yayıldığını kaydeden Prof. Dr. Uzbay, “bir müddetdir alandaki sağlıkçı arkadaşlardan kendilerine bu cins teklifler geldiği formunda haberler duyuyorduk ve bunları pek de önemsemiyorduk. Lakin rüşvet karşılığı aşı ve PCR testi yapıldığı haberleri toplumsal medyada da süratle yayıldı. Bunların hakikat olmamasını temenni etmekle ve sıhhat çalışanının asla bu biçimde iğrenç bir işe alet olmayacağını düşünmekle birlikte bu haberleri ciddiye almak ve bu biçimde bir teşebbüs olsun olmasın katiyen bu bahiste önemli önlemler almak zorundayız” ihtarında bulundu.
Prof. Dr. Tayfun Uzbay
SAĞLIKÇILARIN ORTASINDA AZ DA OLSA AŞI TERSLERİ VAR
“Ezici bir çoğunluğunun bu biçimde bir hususa asla alet olmayacağını biliyorum lakin burada iki şeyi göz arkası edemeyiz“ diyen Uzbay, o iki mevzuyu şu biçimde sıraladı:
“Birincisi, sağlıkçıların içinde da az da olsa aşı karşıları var. Aşı terslerinin ne kadar gözü kara ve kural tanımaz biçimde davranarak oburlarının sıhhatini hiçe saydıklarını toplumsal medya başta olmak üzere çeşitli platformlarda net bir biçimde görüyoruz. Burada para ilgisine de gerek yok. Pekala ortalarında bir dayanışma oluşturup aşı ve PCR sorununu çarçabuk halledebilirler. İkincisi ise insan faktörüdür. Maalesef kontrolün kâfi olmadığı her yerde yüksek kar vaat eden tekliflerin az da olsa kabul edicileri olabilir. ötürüsı ile bu söylentileri ya da haberleri ciddiye almakta fayda var.”
AKLIMIZA GELMEYEN BİR SÜRÜ SİSTEM OLABİLİR
Diğerlerinin da aşı yapılıp yapılmadığına şahit olması ya da aşı yerlerinde kamera bulunması üzere mevzuların bu üzere argümanları önlemek için kâfi olmadığını belirten Uzbay, “Pekala aşı yapılan enjektörlerden birinde serum fizyolojik üzere aşı ile ilgisi olmayan bir sıvı olabilir ya da hiç aşı merkezine gidilmeden de T.C. kimlik numarası ile aşı sürecinin tamamlandığı sisteme girilebilir. Yapılmayan aşıyı çöpe atmak yahut imha etmek de sıkıntı değil. Alışılmış ki bu işin bizim aklımıza gelmeyen öbür bir sürü yolu ve formülü de olabilir” dedi.
TOPLUM SIHHATİNİ ÖNEMLİ TEHLİKEYE ATIYORLAR
Sıhhat Bakanlığı’nın bu tezleri ciddiye alması ve karşı tedbirleri kesinlikle hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Uzbay, “Ayrıca bu üslup tekliflerde bulunanların ve yakalananların ifşa edilmesinde ve cezalandırılmasında fayda var. Zira toplumda aşılama seviyesi çabucak hemen istenilen düzeyde değil ve bunu yapanlar toplum sıhhatini önemli biçimde tehlikeye atıyorlar” biçiminde konuştu.
BU DURUM VİRÜSÜN YAYILMASINI TEŞVİK EDER
Artık bir kapanmayı daha ekonomik olarak kaldırabilecek durumda olmadığımızı kaydeden Prof. Dr. Uzbay, “Okullar açık ve mümkün mertebe açık tutulmaya çalışılacak. İktisadın çarklarının dönmesi için iş hayatının tüm alanlarında günlük hayat devam edecek. HES koduna aşılı olduğu yüklenmiş fakat aşısı olmayan ya da daima düzmece PCR raporu ile işe gelip gitmeye devam eden bir sürü insanın etrafınızda olduğunu düşünebiliyor musunuz? Üstelik bu tip bireylerin birçok Covid-19’a da inanmıyor ve son derece rahat davranıyorlar. Sabah birlikte toplu taşımı kullandığınız ya da iş yerinde ofisi yahut yemekhaneyi paylaştığınız şahıslar uydurma aşılı olabilir. Bu durum virüsün yayılmasını teşvik edecektir” ikazında bulundu.
GEREKLİ YASAL TEDBİRLER VE DÜZENLEMELER YAPILMALI
“Sahte aşı ve PCR konusu dikkatle takip edilmeli, gerekli yasal tedbirler ve düzenlemeler yapılmalıdır” sözlerini kullanan Uzbay, “Sahte aşının önemsenmemesi, aşı yaptıranlara da büyük bir saygısızlık olmasının yanı sıra pandeminin uzamasına katkı sağlayacaktır. Bu günlerde, aşılı olanlar dahil her insanın bu haberleri ciddiye alarak, bulundukları ortamda geçersiz aşılı yahut düzmece PCR testli şahıslar olabileceğini hesaba katıp maske, uzaklık ve paklık kurallarına daha fazlaca dikkat etmesi yerinde olacaktır” açıklamasını yaptı.