Rusya-Ukrayna tansiyonu tırmanıyor: Türkiye bu durumdan nasıl etkilenecek?
Rusya ile Ukrayna içinde yaşanan tansiyon her geçen saat yeni bir gelişmeyle tırmanırken, Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere Rusya’ya yaptırımlar devreye sokulmaya başlandı. Pekala yaşanan bu tansiyon Türkiye’yi nasıl tesirler? Ekonomik yaptırımların bizim açımızdan sonuçları ne olur? Uzmanlar, SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı…Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Lideri ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Salih Yılmaz ve Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Ukrayna Yöneticisi Omeljan Kaipov SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı.
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki Moskova yanlısı ayrılıkçı kümelerin oluşturduğu Donetsk Halk Cumhuriyeti ile Luhansk Halk Cumhuriyeti’ni resmi olarak tanıması ve askerleri bu bölgelere göndermesinin yarattığı kriz tırmanıyor. Rus askerleri bölgede ilerlerken, Batı, ABD ve Japonya’dan art geriye yaptırım kararları geldi.
Pekala bundan daha sonra ne olacak? Türkiye bu durumdan nasıl etkilenir? Yeni bir mülteci akını kelam konusu mu? ABD ve NATO bundan daha sonra ne üzere adımlar atar? Avrupa ve NATO, Rusya’nın şu anda zorla dayatmaya çalıştığı yeni dünyaya ne kadar hazır?
“DİĞER ÜLKELERDE DE İŞGAL KORKUSU BAŞLADI”
Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Lideri ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Salih Yılmaz ve Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Ukrayna Yöneticisi Omeljan Kaipov SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı.
Prof. Dr. Salih Yılmaz, Rusya’nın Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıması ve dahası bölgeye asker göndermesinin Avrupa’daki tüm güvenlik mimarisini ABD ve NATO aleyhine değiştirebileceğini vurgularken, “Doğu Avrupa ülkeleri ile Finlandiya-İsveç üzere ülkeler işgal kaygısıyla Rusya ile etkin olarak uzlaşma arayışına girmek zorunda kalabilirler. Zira ABD’nin Ukrayna’da tesirli olamaması onları bu tarafta değişime zorlayacaktır. ABD’nin artık müttefiklerini koruyamadığı ortaya çıkmıştır.” dedi.
“1 YILDIR AVRUPA’YI TEST EDİYOR”
Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsünden Ukrayna Masası uzmanı Omeljan Kaipov da son devirde yaşanılanlara dair görüşlerini şöyleki deklare etti: “Putin’in maliyet-fayda tahlili, onu Avrupa’daki statükoyu değiştirmeye yöneltiyor üzere görünüyor. Ona bakılırsa Donbass’ta sonlu bir operasyon Batı’nın uygulayacağı yaptırımlar göz önüne alındığında pek yararlıdır. Rusya, olaya ulusal güvenlik açısından bakıyor. Son bir yıldır doğal gaz konusunda Avrupa’yı test etti ve kendisine alternatif bulamadıklarını gördüğünde de operasyon sonucu aldı. Bu haliyle Avrupa petrol ve doğalgazda Rusya’ya hala bağımlı ve dermanı de kısa müddette mümkün gözükmüyor.”
Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi nasıl etkileyebileceğini sorduğumuz Prof. Dr. Salih Yılmaz, “Türkiye’nin Ukrayna ile önemli bir ilgisi var. Ayrıyeten NATO üyesi olarak Karadeniz’in ve Doğu Akdeniz’in Rusya tarafınca askerileştirilmesi faydalı görünmez. Rusya’nın bölgeyi bir bütün olarak istikrarsızlaştıran hareketleri, Türkiye’yi ABD’ye gerçek itebilir ve bu da Ankara ile Moskova içinde uyuşmazlıklar çıkarabilir. Şu anda Rusya’nın Karadeniz’de kendi kıta sahanlığını artırması Türkiye açısından olumsuz bir durumdur. Bu haliyle Türkiye’nin Rusya-ABD içinde uyguladığı istikrar siyaseti değişime uğrayabilir. ABD’nin Karadeniz’de Türkiye’ye olan muhtaçlığı artacağı için yeni bir açılım yapmasını bekleyebiliriz. Yahut 2023 seçimlerini bekleyerek iktidar değişimini hedefleyecek ve bir değişimle Rusya tersi bir cephe oluşturmaya çalışabilir.” dedi.
AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NİN GELECEĞİ DE TEHLİKEDE
Yılmaz, Ukrayna krizinin ekonomik olarak Türkiye’yi de etkileyeceğini vurgularken, Rusya’ya uygulanacak yaptırımların bölgeden turist akışını azaltacağını vurguladı. Yılmaz, “Ayrıca 2023’te açılması beklenilen Akkuyu Nükleer Santralinde gecikmeler olabilir. Türkiye’ye Ukrayna’dan olası bir mülteci akını olmaz. Şayet mülteci akını olacaksa Polonya ve Almanya’ya olabilir. ” dedi.
Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Lideri Yılmaz, Avrupa’nın yaşananlara ‘hazırlıksız’ yakalandığını vurgularken, “Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde ordusu Rusya ile baş edebilecek bir ülke bulunmuyor. ABD’nin askeri dayanağına muhtaç oldukları apaçık ortaya çıktı.” dedi. Yılmaz,” Rusya, Ukrayna üzerinden NATO ve ABD’ye meydan okudu ve kazandı. AB’nin savunma siyaseti, NATO’nunkinden farklı olarak, üyelerinin güvenliğini sağlamaktan uzaktır.” tabirlerinde bulundu.
“KISMİ SAVAŞLARA DÖNEBİLİR”
Omeljan Kaipov da Rusya’nın Ukrayna’da zafer kazanmasının en epey Almanya’yı etkileyeceğini öne sürerken, “Rusya’nın siber uzayda ve güç bölümünde misilleme yapması mümkündür.” dedi. Yaşanan gelişmelerin iktisat ve eser tedariğini de etkileyeceğini belirten Kaipov, ABD ve Batı’nın erişimini kısıtlayacak. Bu yıpratma savaşı her iki taraf için de bir imtihan olacaktır. Rusya’nın Ukrayna’daki başarısı Washington’un Avrupa’ya dönmesini gerektirecektir. ABD stratejisi için en berbat senaryoda Çin, Rusya’nın dayanağından cüret alabilir ve Tayvan konusunda karşı karşıya gelmekle tehdit edebilir. ABD-Rus çatışması Orta Doğu yahut Afrika’da kısmi savaşlara dönüşebilir.” dedi.
Kaipov, Avrupa’da bugün, SSCB’nin Polonya’yı işgal etmekle tehdit ettiği 1980’den bu yana en önemli askeri çatışmanın yaşandığını vurguladı. Kaipov, önümüzdeki süreçte ABD’nin Doğu Avrupa ülkelerine dayanak vereceğini beklediğini belirtirken, “İngiltere’nin dünya siyasetine kuvvetli dönüşü de bu krizle bir arada mümkün olacaktır. Rusya hem ABD’yi tıpkı vakitte AB ülkelerini en güçsüz olduklarını düşündüğü bir periyotta yakaladı. Kendisine karşı bir askeri harekât yapamayacaklarını bildiğinden bu kadar rahat davranabiliyor. Lakin Rusya, Ukrayna haricinde bir AB ülkesi yahut NATO ülkesi ile sıcak çatışmaya girerse durum kendisi açısından hem ekonomik tıpkı vakitte siyasi olarak berbatlaşabilir. ” dedi.
“BATI’NIN YAPTIRIMLARINI UMURSAMIYORLAR”
Prof. Dr. Salih Yılmaz ise iktisatta ve bilhassa güçte Rusya kaynaklı bir krizin Avrupa ülkelerinin birbiriyle rekabete ve arbedeye girmesine de niye olacağını belirtirken, “ekonomileri Rusya’ya bağlı olan AB ülkelerinin başkanları, en agresif hareket üslubundan kaçınıyor. Bu niçinle de Rusya’ya yaptırımlar güya göstermelik üzere duruyor. Rusya’nın 600 milyar dolardan fazla döviz rezervi var ve bir Rus büyükelçisinin dediği üzere Batı yaptırımlarını nitekim umursamıyorlar.” dedi. Yılmaz, Putin’in konuşmasını da Batı’ya verdiği ileti olarak yorumlarken, “Eğer bu ileti da anlaşılmazsa konvansiyonel kuvvetli bir savaş çıkabilir.” dedi.
Alıntıdır
Rusya ile Ukrayna içinde yaşanan tansiyon her geçen saat yeni bir gelişmeyle tırmanırken, Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere Rusya’ya yaptırımlar devreye sokulmaya başlandı. Pekala yaşanan bu tansiyon Türkiye’yi nasıl tesirler? Ekonomik yaptırımların bizim açımızdan sonuçları ne olur? Uzmanlar, SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı…Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Lideri ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Salih Yılmaz ve Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Ukrayna Yöneticisi Omeljan Kaipov SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı.
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki Moskova yanlısı ayrılıkçı kümelerin oluşturduğu Donetsk Halk Cumhuriyeti ile Luhansk Halk Cumhuriyeti’ni resmi olarak tanıması ve askerleri bu bölgelere göndermesinin yarattığı kriz tırmanıyor. Rus askerleri bölgede ilerlerken, Batı, ABD ve Japonya’dan art geriye yaptırım kararları geldi.
Pekala bundan daha sonra ne olacak? Türkiye bu durumdan nasıl etkilenir? Yeni bir mülteci akını kelam konusu mu? ABD ve NATO bundan daha sonra ne üzere adımlar atar? Avrupa ve NATO, Rusya’nın şu anda zorla dayatmaya çalıştığı yeni dünyaya ne kadar hazır?
“DİĞER ÜLKELERDE DE İŞGAL KORKUSU BAŞLADI”
Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Lideri ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Salih Yılmaz ve Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Ukrayna Yöneticisi Omeljan Kaipov SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı.
Prof. Dr. Salih Yılmaz, Rusya’nın Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıması ve dahası bölgeye asker göndermesinin Avrupa’daki tüm güvenlik mimarisini ABD ve NATO aleyhine değiştirebileceğini vurgularken, “Doğu Avrupa ülkeleri ile Finlandiya-İsveç üzere ülkeler işgal kaygısıyla Rusya ile etkin olarak uzlaşma arayışına girmek zorunda kalabilirler. Zira ABD’nin Ukrayna’da tesirli olamaması onları bu tarafta değişime zorlayacaktır. ABD’nin artık müttefiklerini koruyamadığı ortaya çıkmıştır.” dedi.
“1 YILDIR AVRUPA’YI TEST EDİYOR”
Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsünden Ukrayna Masası uzmanı Omeljan Kaipov da son devirde yaşanılanlara dair görüşlerini şöyleki deklare etti: “Putin’in maliyet-fayda tahlili, onu Avrupa’daki statükoyu değiştirmeye yöneltiyor üzere görünüyor. Ona bakılırsa Donbass’ta sonlu bir operasyon Batı’nın uygulayacağı yaptırımlar göz önüne alındığında pek yararlıdır. Rusya, olaya ulusal güvenlik açısından bakıyor. Son bir yıldır doğal gaz konusunda Avrupa’yı test etti ve kendisine alternatif bulamadıklarını gördüğünde de operasyon sonucu aldı. Bu haliyle Avrupa petrol ve doğalgazda Rusya’ya hala bağımlı ve dermanı de kısa müddette mümkün gözükmüyor.”
Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi nasıl etkileyebileceğini sorduğumuz Prof. Dr. Salih Yılmaz, “Türkiye’nin Ukrayna ile önemli bir ilgisi var. Ayrıyeten NATO üyesi olarak Karadeniz’in ve Doğu Akdeniz’in Rusya tarafınca askerileştirilmesi faydalı görünmez. Rusya’nın bölgeyi bir bütün olarak istikrarsızlaştıran hareketleri, Türkiye’yi ABD’ye gerçek itebilir ve bu da Ankara ile Moskova içinde uyuşmazlıklar çıkarabilir. Şu anda Rusya’nın Karadeniz’de kendi kıta sahanlığını artırması Türkiye açısından olumsuz bir durumdur. Bu haliyle Türkiye’nin Rusya-ABD içinde uyguladığı istikrar siyaseti değişime uğrayabilir. ABD’nin Karadeniz’de Türkiye’ye olan muhtaçlığı artacağı için yeni bir açılım yapmasını bekleyebiliriz. Yahut 2023 seçimlerini bekleyerek iktidar değişimini hedefleyecek ve bir değişimle Rusya tersi bir cephe oluşturmaya çalışabilir.” dedi.
AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NİN GELECEĞİ DE TEHLİKEDE
Yılmaz, Ukrayna krizinin ekonomik olarak Türkiye’yi de etkileyeceğini vurgularken, Rusya’ya uygulanacak yaptırımların bölgeden turist akışını azaltacağını vurguladı. Yılmaz, “Ayrıca 2023’te açılması beklenilen Akkuyu Nükleer Santralinde gecikmeler olabilir. Türkiye’ye Ukrayna’dan olası bir mülteci akını olmaz. Şayet mülteci akını olacaksa Polonya ve Almanya’ya olabilir. ” dedi.
Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Lideri Yılmaz, Avrupa’nın yaşananlara ‘hazırlıksız’ yakalandığını vurgularken, “Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde ordusu Rusya ile baş edebilecek bir ülke bulunmuyor. ABD’nin askeri dayanağına muhtaç oldukları apaçık ortaya çıktı.” dedi. Yılmaz,” Rusya, Ukrayna üzerinden NATO ve ABD’ye meydan okudu ve kazandı. AB’nin savunma siyaseti, NATO’nunkinden farklı olarak, üyelerinin güvenliğini sağlamaktan uzaktır.” tabirlerinde bulundu.
“KISMİ SAVAŞLARA DÖNEBİLİR”
Omeljan Kaipov da Rusya’nın Ukrayna’da zafer kazanmasının en epey Almanya’yı etkileyeceğini öne sürerken, “Rusya’nın siber uzayda ve güç bölümünde misilleme yapması mümkündür.” dedi. Yaşanan gelişmelerin iktisat ve eser tedariğini de etkileyeceğini belirten Kaipov, ABD ve Batı’nın erişimini kısıtlayacak. Bu yıpratma savaşı her iki taraf için de bir imtihan olacaktır. Rusya’nın Ukrayna’daki başarısı Washington’un Avrupa’ya dönmesini gerektirecektir. ABD stratejisi için en berbat senaryoda Çin, Rusya’nın dayanağından cüret alabilir ve Tayvan konusunda karşı karşıya gelmekle tehdit edebilir. ABD-Rus çatışması Orta Doğu yahut Afrika’da kısmi savaşlara dönüşebilir.” dedi.
Kaipov, Avrupa’da bugün, SSCB’nin Polonya’yı işgal etmekle tehdit ettiği 1980’den bu yana en önemli askeri çatışmanın yaşandığını vurguladı. Kaipov, önümüzdeki süreçte ABD’nin Doğu Avrupa ülkelerine dayanak vereceğini beklediğini belirtirken, “İngiltere’nin dünya siyasetine kuvvetli dönüşü de bu krizle bir arada mümkün olacaktır. Rusya hem ABD’yi tıpkı vakitte AB ülkelerini en güçsüz olduklarını düşündüğü bir periyotta yakaladı. Kendisine karşı bir askeri harekât yapamayacaklarını bildiğinden bu kadar rahat davranabiliyor. Lakin Rusya, Ukrayna haricinde bir AB ülkesi yahut NATO ülkesi ile sıcak çatışmaya girerse durum kendisi açısından hem ekonomik tıpkı vakitte siyasi olarak berbatlaşabilir. ” dedi.
“BATI’NIN YAPTIRIMLARINI UMURSAMIYORLAR”
Prof. Dr. Salih Yılmaz ise iktisatta ve bilhassa güçte Rusya kaynaklı bir krizin Avrupa ülkelerinin birbiriyle rekabete ve arbedeye girmesine de niye olacağını belirtirken, “ekonomileri Rusya’ya bağlı olan AB ülkelerinin başkanları, en agresif hareket üslubundan kaçınıyor. Bu niçinle de Rusya’ya yaptırımlar güya göstermelik üzere duruyor. Rusya’nın 600 milyar dolardan fazla döviz rezervi var ve bir Rus büyükelçisinin dediği üzere Batı yaptırımlarını nitekim umursamıyorlar.” dedi. Yılmaz, Putin’in konuşmasını da Batı’ya verdiği ileti olarak yorumlarken, “Eğer bu ileti da anlaşılmazsa konvansiyonel kuvvetli bir savaş çıkabilir.” dedi.
Alıntıdır