Sıhhat Bakanlığı 2021 yılı bütçesinin salgın şartlarına nazaran düzenlenmesi gerektiği biçimde, salgınla ilgili ek bir unsur eklenmediğini hatırlatan TTB 2. Lideri Ali İhsan Ökten, “Toplum sıhhati, Sıhhat Bakanlığı’nın öncelikli misyonudur. Pandemi lakin esirgeyici ve kamusal bir sıhhat siyaseti ile önlenebilir. Bu niçinle 2021 yılı bütçesinin yahut en azından Sıhhat Bakanlığı bütçesinin evvelki senelerdan farklı olarak pandemi şartlarına göre düzenlenmesi gerekirdi” diyerek Sıhhat Bakanlığı bütçesinin beşte birinin Kent Hastanelerine aktarılmasını eleştirdi.
BÜTÇENİN BEŞTE BERE KENT HASTANELERİNE
Bütçenin kullanım tercihlerine dikkat çeken Ökten, “Sağlık Bakanlığı’nın pandemiye karşın salgınla gayretin en değerli kısmı olan kollayıcı sıhhat hizmetlerine 19 milyar 48 milyon 950 bin TL ödenek ayırırken tedavi edici sıhhat hizmetlerine 54 milyar 633 milyon 632 bin TL ile en çok ödeneği ayırdığını görüyoruz.
Sıhhat Bakanlığı’nın 2021 yılında kent hastaneleri için ayırdığı meblağ beklenildiği üzere, bütçenin büyük kısmını oluşturarak, 16 milyar 392 milyon TL’ye çıkmıştır. Bu bütçenin beşte birinin yalnızca 13 kent hastanesinin kira ve hizmet bedellerine ayrılan hissesidir. Sıhhat Bakanlığı aşı ve ilaç şirketlerine ödenen bedelleri, müteahhitlik şirketlerine kent hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri olarak ödenen ölçüsü detaylarıyla açıklamamaktadır” dedi.
YENİ SALGINLAR İÇİN BÜTÇE OLUŞTURULMALI
Tabiata orantısız müdahalelerin yeni pandemilerin devamı olacağının da öngörüldüğünü hatırlatan Ali İhsan Ökten, “Bu niçinle toplum sıhhati için Sıhhat Bakanlığı’nın siyasetlerinin kentleşmeden tarıma, etraf temizliğinden üretim bağlantılarına kadar müdahil olacak bir yapıya büründürülmesi gerekmektedir. Ayrıyeten yaşanması olası yeni salgınlara karşı da farklı salgın bütçe kalemi oluşturulmalıdır” teklifini lisana getirdi. Bir vakit ülkenin her türlü aşı ihtiyacı sağlayan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün kapatılmasının Covid-19 virüsü aşılarının geliştirilmesinde ülkeyi dışa bağımlı hale getirdiğinin altını çizdi.
AŞI, TEST KİTLERİ VE TEDAVİ İLAÇLARINI SORDU
Sıhhat Bakanlığı’nın pandemli sürecindeki gerek tetkik (test kiti), gerek tedavi ve gerekse aşı sürecinde şeffaf bir siyaset uygulamadığını belirten Ökten, Sıhhat Bakanlığı’nın yanıtlamasını istediği soruları şöyleki sıraladı; “
-TTB olarak pandemi için önerdiğimiz biçimde bütçeye ek bir ödenek ayrılmış mıdır?
-Test kitleri için bugüne kadar hangi firmalarla muahede yapılmıştır? Ne kadar fiyat ödenmiştir?
-Tedavide kullanılan ilaçlardan Hidroksiklorokin ve Favipravir kaç milyon kutu alınmıştır. Hangi firmalarla muahede yapılmıştır. Ne kadar fiyat ödenmiştir?
-Hidroksiklorokin Mayıs 2020’den itibaren DSÖ’ünün tedavi algoritmasından çıkarıldığı biçimde Mayıs 2021 tarihine kadar niye kullanılmıştır. Bu tedaviden kaç kişi kalp rahatsızlığı geçirmiştir ve kaç kişi vefat etmiştir? Bu gereksiz tedavide Sıhhat Bakanlığı ne kadar ziyan etmiştir?
-Covid-19 aşısı için hangi firmalarla kontrat imzalanmıştır? Kaç milyon doz aşı alınmıştır? Hangi firmaya ne kadar fiyat ödenecektir?
BÜTÇENİN BEŞTE BERE KENT HASTANELERİNE
Bütçenin kullanım tercihlerine dikkat çeken Ökten, “Sağlık Bakanlığı’nın pandemiye karşın salgınla gayretin en değerli kısmı olan kollayıcı sıhhat hizmetlerine 19 milyar 48 milyon 950 bin TL ödenek ayırırken tedavi edici sıhhat hizmetlerine 54 milyar 633 milyon 632 bin TL ile en çok ödeneği ayırdığını görüyoruz.
Sıhhat Bakanlığı’nın 2021 yılında kent hastaneleri için ayırdığı meblağ beklenildiği üzere, bütçenin büyük kısmını oluşturarak, 16 milyar 392 milyon TL’ye çıkmıştır. Bu bütçenin beşte birinin yalnızca 13 kent hastanesinin kira ve hizmet bedellerine ayrılan hissesidir. Sıhhat Bakanlığı aşı ve ilaç şirketlerine ödenen bedelleri, müteahhitlik şirketlerine kent hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri olarak ödenen ölçüsü detaylarıyla açıklamamaktadır” dedi.
YENİ SALGINLAR İÇİN BÜTÇE OLUŞTURULMALI
Tabiata orantısız müdahalelerin yeni pandemilerin devamı olacağının da öngörüldüğünü hatırlatan Ali İhsan Ökten, “Bu niçinle toplum sıhhati için Sıhhat Bakanlığı’nın siyasetlerinin kentleşmeden tarıma, etraf temizliğinden üretim bağlantılarına kadar müdahil olacak bir yapıya büründürülmesi gerekmektedir. Ayrıyeten yaşanması olası yeni salgınlara karşı da farklı salgın bütçe kalemi oluşturulmalıdır” teklifini lisana getirdi. Bir vakit ülkenin her türlü aşı ihtiyacı sağlayan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün kapatılmasının Covid-19 virüsü aşılarının geliştirilmesinde ülkeyi dışa bağımlı hale getirdiğinin altını çizdi.
AŞI, TEST KİTLERİ VE TEDAVİ İLAÇLARINI SORDU
Sıhhat Bakanlığı’nın pandemli sürecindeki gerek tetkik (test kiti), gerek tedavi ve gerekse aşı sürecinde şeffaf bir siyaset uygulamadığını belirten Ökten, Sıhhat Bakanlığı’nın yanıtlamasını istediği soruları şöyleki sıraladı; “
-TTB olarak pandemi için önerdiğimiz biçimde bütçeye ek bir ödenek ayrılmış mıdır?
-Test kitleri için bugüne kadar hangi firmalarla muahede yapılmıştır? Ne kadar fiyat ödenmiştir?
-Tedavide kullanılan ilaçlardan Hidroksiklorokin ve Favipravir kaç milyon kutu alınmıştır. Hangi firmalarla muahede yapılmıştır. Ne kadar fiyat ödenmiştir?
-Hidroksiklorokin Mayıs 2020’den itibaren DSÖ’ünün tedavi algoritmasından çıkarıldığı biçimde Mayıs 2021 tarihine kadar niye kullanılmıştır. Bu tedaviden kaç kişi kalp rahatsızlığı geçirmiştir ve kaç kişi vefat etmiştir? Bu gereksiz tedavide Sıhhat Bakanlığı ne kadar ziyan etmiştir?
-Covid-19 aşısı için hangi firmalarla kontrat imzalanmıştır? Kaç milyon doz aşı alınmıştır? Hangi firmaya ne kadar fiyat ödenecektir?