Doç. Dr. Varol, Dünya Sıhhat Örgütü limit bedellerine göre, Türkiye’nin hava kirliliği karnesinin zayıf olduğunu belirterek, ölçüm istasyonları bedellerine baktıklarında Trakya’nın havasının da kirli olduğunu söylemiş oldu.
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı Lideri Doç. Dr. Varol, şu tabirleri kullandı:
* Trakya’nın havası da kirli. Üzülerek söylüyorum; Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, partikül unsur 10 açısından baktığımızda en kirli vilayet Edirne ancak bilhassa sanayi kaynaklı kirlilik, yani insan eliyle yaratılan kirlilik açısından baktığımızda Tekirdağ ve Kırklareli, Edirne’yi yakalıyor ki bu da PM 2.5 kirliliği. Kirliliğin bir fazlaca sebebi var.
* Isınma kaynaklı olabilir, ulaşım kaynaklı olabilir ancak süratli göç alma, berbat endüstrileşme, fosil yakıt kullanması, bunlar bilhassa Edirne haricinde Tekirdağ ve Kırklareli için kirliliği açıklamaya çalıştığımız sebepler. Daha epeyce endüstriyi düşünüyoruz.
‘HAVA KİRLİLİĞİ KAYNAKLI VEFATLAR YÜKSEK’
Türkiye’nin, 2021 raporları incelendiğinde, hava kalitesi datalarının epeyce uygun olmadığını söyleyen Doç. Dr. Varol, şu tabirleri kullandı:
* Trakya bölgesinin hava kalitesi bilgileri âlâ değil. Bilhassa Edirne’ye baktığımızda Keşan kaynaklı ağır bir kirlilik görüyoruz.
* Tekirdağ ve Kırklareli’ye baktığımızda bu kirliliğin daha hayli sanayi kaynaklı olduğunu görüyoruz.
* Yapılan araştırmalar ve raporlar bize gösteriyor ki hava kirliliği kaynaklı vefatlar pek yüksek.
* Bilhassa bu bölge için söyleyecek olursam 2017-2019 yılları içinde 30 yaş üstü vefatları incelediğimizde hava kirliliği kaynaklı ölümlerin çok yüksek olduğunu şayet hava kalitesi Dünya Sıhhat Örgütü limit bedellerine indirilseydi 1249 kişinin ölmesi engellenebilirdi, diye düşünüyoruz.
* Bu da fazlaca kıymetli bir sayı. Bunun haricinde Türkiye geneli için de benzeri şeyleri söyleyebiliriz.
* 2019 yılında yaklaşık 30 bin kişi Türkiye’de hava kirliliği kaynaklı hayatını yitirdi. Yani hava kirliliğine atfedilen, engellenebilir önlenebilir vefatlar bunlar.
‘KİRLİ HAVA CORONA VİRÜSÜ DE ETKİLİYOR’
Doç. Dr. Varol, son vakit içinderda yapılan çalışmaların, hava kirliliğinin corona virüsü etkilediğini ortaya koyduğunu belirtip, şu tabirleri kullandı:
* Hava kirliliğinin ağır olduğu bölgelerde bireyler daha fazla corona virüse yakalanıyorlar ve hastalıkları daha ağır geçiyor. Bunun iki temel düzeneği var.
* Bunlardan bir tanesi aslına bakarsanız kirli havası bulunan kentlerde yaşadıkları için daha fazla kronik hastalığa sahipler ve biliyorsunuz kronik hastalığa sahip olmak, daha ağır corona virüs hastalığı geçirmek demek.
* Covid-19’la pandemiyle çaba etmek istiyorsak aslında kirli havayla çaba etmemiz gerekir.
Makine Mühendisleri Odası Edirne Şube Lideri Aziz Avukatoğlu da “Hava kirliliğinin sonuçlarını şöyleki açıklayabiliriz. 2 ay evvel Karadeniz’de ani yağmurlar ve sel baskınları oldu. Ben bu yaz Edirne’de gölgede 47 dereceyi gördüm. Kışın gerçek dürüst kar yağdığını bilmiyorum. Bunlar daima karbon gazın sera gazı dediğimiz etkiyi yaratıp, soğuğu absorbe etmemesi, yeri devamlı sıcak tutması. Emin olun, büsbütün doğal gaza dönülse, yüzde 100 bile değil yüzde 80’in üstüne bile çıkılsa yeşilin rengi bile değişecek. Hava kirliliğinin ikinci niçini de Edirne’mizde araç sayısı mı arttı bilmiyorum lakin sabah işe gidiş ve akşam işten dönüş saatlerinde yoğunluk oluyor. Bu da karbonmonoksit ve karbondioksitin etkin hale gelmesini, etrafımızın ve havamızın kirlenmesine niçiniyet veriyor” diye konuştu. (DHA)
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı Lideri Doç. Dr. Varol, şu tabirleri kullandı:
* Trakya’nın havası da kirli. Üzülerek söylüyorum; Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, partikül unsur 10 açısından baktığımızda en kirli vilayet Edirne ancak bilhassa sanayi kaynaklı kirlilik, yani insan eliyle yaratılan kirlilik açısından baktığımızda Tekirdağ ve Kırklareli, Edirne’yi yakalıyor ki bu da PM 2.5 kirliliği. Kirliliğin bir fazlaca sebebi var.
* Isınma kaynaklı olabilir, ulaşım kaynaklı olabilir ancak süratli göç alma, berbat endüstrileşme, fosil yakıt kullanması, bunlar bilhassa Edirne haricinde Tekirdağ ve Kırklareli için kirliliği açıklamaya çalıştığımız sebepler. Daha epeyce endüstriyi düşünüyoruz.
‘HAVA KİRLİLİĞİ KAYNAKLI VEFATLAR YÜKSEK’
Türkiye’nin, 2021 raporları incelendiğinde, hava kalitesi datalarının epeyce uygun olmadığını söyleyen Doç. Dr. Varol, şu tabirleri kullandı:
* Trakya bölgesinin hava kalitesi bilgileri âlâ değil. Bilhassa Edirne’ye baktığımızda Keşan kaynaklı ağır bir kirlilik görüyoruz.
* Tekirdağ ve Kırklareli’ye baktığımızda bu kirliliğin daha hayli sanayi kaynaklı olduğunu görüyoruz.
* Yapılan araştırmalar ve raporlar bize gösteriyor ki hava kirliliği kaynaklı vefatlar pek yüksek.
* Bilhassa bu bölge için söyleyecek olursam 2017-2019 yılları içinde 30 yaş üstü vefatları incelediğimizde hava kirliliği kaynaklı ölümlerin çok yüksek olduğunu şayet hava kalitesi Dünya Sıhhat Örgütü limit bedellerine indirilseydi 1249 kişinin ölmesi engellenebilirdi, diye düşünüyoruz.
* Bu da fazlaca kıymetli bir sayı. Bunun haricinde Türkiye geneli için de benzeri şeyleri söyleyebiliriz.
* 2019 yılında yaklaşık 30 bin kişi Türkiye’de hava kirliliği kaynaklı hayatını yitirdi. Yani hava kirliliğine atfedilen, engellenebilir önlenebilir vefatlar bunlar.
‘KİRLİ HAVA CORONA VİRÜSÜ DE ETKİLİYOR’
Doç. Dr. Varol, son vakit içinderda yapılan çalışmaların, hava kirliliğinin corona virüsü etkilediğini ortaya koyduğunu belirtip, şu tabirleri kullandı:
* Hava kirliliğinin ağır olduğu bölgelerde bireyler daha fazla corona virüse yakalanıyorlar ve hastalıkları daha ağır geçiyor. Bunun iki temel düzeneği var.
* Bunlardan bir tanesi aslına bakarsanız kirli havası bulunan kentlerde yaşadıkları için daha fazla kronik hastalığa sahipler ve biliyorsunuz kronik hastalığa sahip olmak, daha ağır corona virüs hastalığı geçirmek demek.
* Covid-19’la pandemiyle çaba etmek istiyorsak aslında kirli havayla çaba etmemiz gerekir.
Makine Mühendisleri Odası Edirne Şube Lideri Aziz Avukatoğlu da “Hava kirliliğinin sonuçlarını şöyleki açıklayabiliriz. 2 ay evvel Karadeniz’de ani yağmurlar ve sel baskınları oldu. Ben bu yaz Edirne’de gölgede 47 dereceyi gördüm. Kışın gerçek dürüst kar yağdığını bilmiyorum. Bunlar daima karbon gazın sera gazı dediğimiz etkiyi yaratıp, soğuğu absorbe etmemesi, yeri devamlı sıcak tutması. Emin olun, büsbütün doğal gaza dönülse, yüzde 100 bile değil yüzde 80’in üstüne bile çıkılsa yeşilin rengi bile değişecek. Hava kirliliğinin ikinci niçini de Edirne’mizde araç sayısı mı arttı bilmiyorum lakin sabah işe gidiş ve akşam işten dönüş saatlerinde yoğunluk oluyor. Bu da karbonmonoksit ve karbondioksitin etkin hale gelmesini, etrafımızın ve havamızın kirlenmesine niçiniyet veriyor” diye konuştu. (DHA)